Examples of using "Gewicht" in a sentence and their turkish translations:
Kilonu gözlüyor musun?
Onun fikirleri önemlidir.
Tom kilo alıyor.
Tom Mary'nin ağırlığını tahmin etti.
Tom benim kilomu tahmin etti.
en hafifi 2 ton ağırlığında
Tuz ağırlıkla satılmaktadır.
Tomiko benim kilomu tahmin etti.
Benim ağırlığım 58 kilodur.
O kilo alıyor.
Bir tartı ağırlık ölçer.
ağırlığı 60 tonu bulabiliyor
Kaç kilo olduğunuzu sorabilir miyim?
Kiloma çok dikkat ederim.
Ben kilom hakkında endişe duyuyorum.
Kilo almamalısın.
Zayıflamaya çalışmıyorum.
Tom Mary'nin kilosunu tahmin etmeye çalıştı.
Buz ağırlığın altında çatladı.
Bu matara... Ağırlığımı taşıyor gibi.
üzerlerine gelen ek suyun ağırlığından taşarlarsa?
Buz onun ağırlığı altında çöktü.
Buz senin ağırlığın altında çatlar.
O kilo almaktadır.
Boy ve ağırlığın nedir?
Hiç kimse kilo almadı.
Kilon hakkında çok endişeleniyorsun.
Tüm ağırlığımı veriyorum.
ancak düşman ateşinin ağırlığı ile geri püskürtüldü.
Boksör, unvan maçı için kilo vermek zorundaydı.
Tom çok zayıfladı.
Nasıl bu kadar kilo verdin?
Tom kilo aldı.
Kilo verdiniz.
Kilom hakkında çok endişeliyim.
O zayıfladı.
Bu buz senin ağırlığına dayanamayacak kadar ince.
Lütfen bana boyunu ve ağırlığını söyler misin?
Ağırlığınızı ona bıraktığınız an.
Tom nasıl bu kadar çok kiloyu bu kadar çabuk verebildi?
Ağırlığım hakkında endişelenmemeliyim.
Bu merdiven benim ağırlığımı taşıyacak kadar güçlü mü?
- Kilo kaybetmek için daha az tatlı yemelisin.
- Kilo kaybetmek için tatlıyı azaltmalısın.
Tom biraz kilo aldı.
Ahır karın ağırlığı altında çöktü.
Ne kadar çok yersem yiyeyim kilom hep aynı kalıyor.
Bu, omuzlarımdan kaldırılan bir ağırlık gibi.
İki ayda yaklaşık 10 kilo kaybettim.
Harika bir seçimdi. Sürünmek, ağırlığınızın eşit dağılmasını sağlar
Biraz kilo verdim.
Buz senin ağırlığını taşıyamayacak kadar ince.
İki yüz elli kilo, bir sumo güreşçisi için bile olağanüstü bir ağırlıktır.
10 yılda kilosunun iki katına çıktı.
Onun ağırlığı on yıl öncekinin iki katı.
Tom tüm ağırlığıyla kapıya abandı.
Bu kirişler çatının ağırlığını taşımazlar.
Halat onu taşıyacak kadar güçlü değildi.
Doktorum bana biraz zayıflamam gerektiğini söyledi.
Çitadan yedi kat ağır ve görüşü bizimkinden altı kat hassas.
- Buz senin ağırlığını taşımayacak kadar ince.
- Buz o kadar ince ki senin ağırlığını taşımaz.
Sanırım biraz zayıflamamın zamanıdır.
Kışı atlatabilmek için vücut ağırlıklarını üçte bir arttırmaları gerek.
fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor
Gölün üstündeki buz senin ağırlığını taşımak için çok ince.
- Son zamanlarda kilo kaybettim.
- Son zamanlarda kilo verdim.
Bir uçuş sırasında uçak yakıt tüketirken uçağın ağırlığı sürekli değişir.
Buz senin ağırlığın altında çatlar.
Kilo kaybetmek için en iyi yol daha az yemek ve daha çok egzersiz yapmak.
- Kilo aldım.
- Ben kilo aldım.
Arkadaşlarımdan çoğu yaşlanırken kilo almalarına rağmen ben ağırlığımı düşük tuttum.
Sadece kilom hakkında endişeliyim.
Çatı, karın ağırlığı altında çöktü.
Araştırmacılar günde üç doyurucu yemek yersen kilo vermenin daha kolay olduğunu söylüyor.
Sanırım biraz zayıflamamın zamanıdır.
Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.