Examples of using "Erteilen" in a sentence and their turkish translations:
Tom tavsiye vermekte iyidir.
Ben sana bir ders vereceğim!
Amerika'ya "hayır" diyebilir miyiz?
Ona bir ders vermemiz gerekir.
Tom Mary'ye bir ders vermek istedi.
Tom'a bir ders öğretmemiz gerekiyor.
Çöpü taşımak istiyoruz.
Ona bir ders öğretmen gerekiyor.
Biz Amerika Birleşik Devletleri'ne "Hayır" diyebilir miyiz?
Sanırım sana bir ders öğretmek zorunda kalacağım.
Ben tavsiye vermede iyi değilim.
Sana herhangi bir tavsiye verecek bir konumda değilim.
Tavsiye vermeyi sever misin?
Çinli bir arkadaşım var ve bana Çince dersleri vermesini rica etmek istiyorum.
Sana unutmayacağın bir ders öğreteceğim.
Sana uzun süre hatırlayacağın bir ders vereceğim.
- Tom'a hayır de.
- Tom'a “Hayır.” de.
- Tom'a “Hayır.” diyin.
- Tom'a “Hayır.” diyiniz.
Bana emir veremezsin.
"Ona bir ders vermemiz gerek." "Peki nasıl yapacağız?" "Bir fikrim var."
Bir ders vermek için onu öldürdüm. O çok konuşuyor. Bir dahaki sefere sözlerini kendisine saklayacak.
Ben o tür söz veremem.
Sana izin verme yetkim yok.
Bana ne yapacağımı söylemeyi bırak. Sen benim annem değilsin.