Examples of using "Einigermaßen" in a sentence and their turkish translations:
Ben biraz mutluyum.
Tom oldukça akıcı biçimde Fransızca konuştu.
Az çok piyano çalabilirim.
Bir yere kadar bu problemi anlayabilirim.
Ona biraz alıştım.
Tom Mary'nin sorununu bir ölçüde anlayabilir.
- Hostes şöyle böyle Fransızca konuşabilir.
- Hostes çat pat Fransızca konuşabiliyor.