Examples of using "Eine – in" in a sentence and their turkish translations:
Hani bir yorumda bir kişi bahsetmişti ya
Bu Japonya'da yapılan bir kronometredir.
Tom köşeye sıkışmış bir fare gibi dövüştü.
Bir banka arıyorum. Buraya yakın bir tane var mı?
Avustralya'da bulunan bir yılan olan "içbölge taypanı" dünyanın en zehirli yılanıdır.
Halkbilimci Jonathan Young ona zarar verebilecek tek şeyin, insan tükürüğünde bulunan bir silah olduğunu söylüyor.
Bu kolay İngilizce ile yazılmış bir hikaye.