Examples of using "Drogen" in a sentence and their turkish translations:
Tom uyuşturucu kullanmaz.
Uyuşturucu kullanmıyorum.
Tom uyuşturucu kullanıyor muydu?
İlaçlara hayır deyiniz.
Kazananlar uyuşturucu madde kullanmaz.
Tom uyuşturucu kullanmıyor.
O, konserlerde uyuşturucu satıyor.
- Tom aşırı dozda uyuşturucudan öldü.
- Tom aşırı dozda ilaçtan öldü.
İlaçlar hem bağımlılık hem de hoşgörüye sebep olabilir.
Ben hiç uyuşturucu kullanmadım.
Onlar onun bagajında uyuşturucu madde buldu.
İlaçlar modern toplumun bir kanseridir.
Onlar sana hangi ilaçları veriyorlar?
Tom ilaçları tuvalete atıp sifonu çekti.
Davalının uyuşturucu bağımlılığı öyküsü yoktur.
Uyuşturucu almak sigara içmekten daha kötüdür.
Uyuşturucu savaşı, siyasi bir savaştır.
Mary uyuşturucu kullanıyordu, bu yüzden polis onu tutukladı.
Polis okulda büyük miktarda uyuşturucu ele geçirdi.
Ekipten atıldı çünkü uyuşturucu kullanıyordu.
Onlar beni kaçırdılar, uyuşturdular ve sonra beynimi yıkadılar.
O ya deli ya da uyuşturucu etkisi altında.
Onlar için uyuşturucu satmamı istediler ama reddettim.
O uyuşturucu kullanmaya başladıktan sonra Tom'un hayatı kontrolden çıktı.
Bu ilaçlar aniden kesilirse bazı yoksunluk belirtileri görülebilir.
Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum.
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.