Examples of using "Briefmarken" in a sentence and their turkish translations:
Pul satıyor musunuz?
Jack pullar toplar.
- Tom pul toplar.
- Tom pul biriktirir.
- Tom pul koleksiyonu yapar.
- Tom pul biriktiriyor.
Pullara ihtiyacım var.
Nerede pul alabilirim?
Pullar satın almalıyım.
- Erkek kardeşim pul biriktiriyor.
- Erkek kardeşim pul koleksiyonu yapıyor.
Onunla pulları değiştirdim.
Birkaç pul aldım.
- O bir sürü yabancı pullara sahipti.
- O birçok yabancı pula sahipti.
- Hobilerden bahsetmişken, pul toplar mısınız?
- Hobilerden söz etmişken, pul toplar mısın?
Bir hobi olarak pulları toplarım.
O, çok sayıda pul topladı.
Hâlâ pul biriktirir misin?
Onun hobisi pul toplamaktır.
Hobim pul toplamaktır.
O bana birkaç pul verdi.
- Ben mektup kağıdı, birkaç pul ve birkaç kağıt mendil alıyorum.
- Ben mektup kâğıdı, pul ve kâğıt mendil satın alıyorum.
Hobim pul toplamadır.
Pul toplamayı seviyorum.
Tom bana bazı pullar verdi.
Bazı çok eski pullara sahibim.
Bazı pullar almam gerekiyor.
Yeni pullar gelecek ay çıkarılacak.
Nadir pullara nerede rastladın?
Geçen ay üç yeni pul basıldı.
John, arkadaşları ile pul ticareti yapmayı seviyor.
Bu dükkânda pul satılmıyor.
Herhangi bir postanede pul satın alabilirsiniz.
Beş adet 10 yenlik pul aldım.
- Onun sahip olduğunun beş katı kadar çok sayıda pula sahibim.
- Onun beş katı pulum var.
Senin de pul topladığını duydum.
Pulları biriktirdiğini bilmiyordum.
Onun tek hobisi pul toplamaktır.
Gerekenden fazla pul almışsın.
O benim sahip olduğum kadar çok sayıda pula sahiptir.
Hobisi eski pulları toplamaktır.
Şimdi birkaç pul almak için, postane'ye gidiyorum
para pul umurlarında değil insanlığa hizmet olsun
Bob topladığı pulların neredeyse tümünü Tina'ya verdi ve kendisine sadece birkaç tane ayırdı.