Translation of "Ameise" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ameise" in a sentence and their turkish translations:

Die Ameise war rot.

Karınca kırmızıydı.

- Sysko arbeitet wie eine Ameise.
- Sysko arbeitet fleißig wie eine Ameise.

Sysko bir karınca gibi çalışır.

Im Flur ist eine Ameise.

Salonda bir karınca var.

Diesmal ist die Ameise keine Beute

bu sefer karınca av değil

Jetzt, wenn eine Ameise uns so beißt

şimdi bizi bir karınca ısırdığında böyle

Ameise, die es zu seinem Nest bringt

parçalayan yuvasına götüren karınca

Die Ameise ist wieder der größte Feind

karıncanın da yine en büyük düşmanı karınca oluyor

Kann dieser Ameisenbär dann nicht die Ameise essen?

bu karınca yiyen o zaman karıncayı yiyemiyor mu?

Aber wie konnte eine Ameise das überhaupt entdecken?

ama her şeye rağmen bir karınca bunu nasıl keşfedebilir ki?

Schauen Sie sich allein die Intelligenz der Ameise an

yalnız, karıncadaki zekaya bak yahu

Trotzdem ist der größte Feind der Ameise sich selbst

buna rağmen karıncanın yine en büyük düşmanı kendisi

Die Geschichte der Zikade und der Ameise kennt sowieso niemand

ağustos böceği ile karıncanın hikayesini bilmeyen yoktur her halde

Aber sie lassen die tote Ameise immer noch nicht dort

fakat yinede ölen karıncayı orada bırakmıyorlar

- Diese Ameise ist die Königin. Siehst du nicht? Sie hat Flügel.
- Diese Ameise ist die Königin. Siehst du nicht, dass sie Flügel hat?

Bu karınca kraliçedir; kanatları olduğunu görmüyor musun?

In der Ameise habe ich endlich ein Feature für mich gefunden.

sonunda karıncada da kendime göre bir özellik buldum yani

Wenn es Funktionen gibt, die wir über Ameise nicht erwähnt haben

belirtmediğimiz özellikler varsa karınca ile ilgili

Eine Ameise kann mehr als das Fünfzigfache ihres eigenen Gewichts heben.

Bir karınca kendi ağırlığının 50 kat fazlasını kaldırabilir.

Denken Sie jetzt über die Größe der Struktur für die Ameise nach

yapılan yapının büyüklüğünü bir düşünün şimdi karınca için

Wenn eine Ameise in eine kleine Gruppe von Ameisen eintaucht, indem sie diese Ameisen frisst

küçük bir karınca grubuna karıncayiyen daldığında o karıncaları yiyerek