Examples of using "überlebt" in a sentence and their turkish translations:
- Sen hayatta kaldın.
- Siz hayatta kaldınız.
Tom yaşıyor.
Hayatta kaldık.
Geceyi atlattık.
depremden de sağ kurtulduk
O, uçak kazasında hayatta kaldı.
Ben hayatta kaldım.
- Ben nasıl hayatta kalacağımı biliyorum.
- Nasıl hayatta kalınacağını biliyorum.
Kim hayatta kaldı?
Tom hayatta kaldı.
- Tom uçak kazasından kurtuldu.
- Tom uçak kazasını atlattı.
- Tom uçak kazasında hayatta kaldı.
...hayatta kalmak için süper duyular gerekir.
Ama Thormod, şair Thormod hayatta kalır.
Onun hatası değil, sadece hayatta kalıyor.
Neyse ki o kazayı atlattı.
Tom kazadan sağ kurtulmadı.
Hayatta kalan tek kişi o.
Kazada hayatta kalan tek kişiydi.
Kazadan birkaç yolcu sağ kurtuldu
Tom hapiste üç yıl yaşamaz.
Bu şekilde hikâyeler hep hayatta kaldı ve hayatta kalmaya da devam edecek.
Vahşi hayatta iyi bir sığınak hayatta kalmanın tek yoludur.
Onun kasırgayı atlatması bir mucize.
Sadece bir kişi kazadan sağ kurtuldu.
Hayatta kalmam, insan vücudunun kolay kolay yok edilemezliğinin eseridir.
Benim adım Bear Grylls ve ben dünyadaki en zorlu yerlerde hayatta kalmayı başardım.
Oğlunun uçak kazasından sağ kurtulduğunu duyduğunda sevinç çığlığı attı.
Köpeğim bir kamyon tarafından ezildi, o ölmedi fakat ayağı kötü şekilde yaralandı.
O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.
Tatoeba gibi projeler, Berberi dilinin hayatta kalmasına yardımcı olabilir.