Examples of using "Venus" in a sentence and their turkish translations:
Hepsi burada av indirme peşinde.
çalışmaya gelmişlerdir
Neredeyse hepsi geldi.
Jim'den başka herkes geldi.
Onun ataları İrlanda'dan oraya gitti.
Bu kadar erken geldiğiniz için teşekkürler.
Geldiğiniz için hepinize teşekkürler.
Tekneyle mi geldin?
Birkaç öğrenci kütüphaneye geldi.
Bana yardım etme zahmetine girdiğiniz için çok naziksiniz.
Bütün yolu Brezilyadan geldiler.
Aileni birlikte getirdin mi?
Bazıları arkadaşlarını karşılamak için geldiler ve diğerleri onlarınkini yolcu etmek için.
O insanlar bana yardım ettiler;
Bütün bu insanlar nereden geldi?
Yirmiden fazla erkek çocuğu oraya gitti.
Birçok genç insan eğitim almak için Moskova'ya geldi.
Annen ve baban gelmedi, değil mi?
Birçok yakınlar onay için geldi.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
Yemen üzerinden Habeşistan'dan gelmiş kremalı cappucino var.
Sergiye her çeşit insan geldi.
- Biz bir araya geldik.
- Biz birlikte geldik.
Gelip John'a anlattılar.
Yerlilerin hepsi yeni gelenlere karşı düşman.
Onlar birlikte geldiler.
- Geldiğiniz için teşekkürler, çocuklar! Gelecek hafta görüşürüz!
- Geldiğiniz için teşekkürler, çocuklar! Haftaya görüşürüz!
- Geldiğiniz için teşekkürler, çocuklar! Önümüzdeki hafta görüşürüz!
Bugün buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum.
benden önce yaşamış olup hayatlarını kendi istediği gibi yaşamış
İlk yıl evimize birkaç farklı terapist geldi gitti
Buraya nasıl geldin?
İşçiler maaş artışlarını sormak için geldi.
Neredeyse herkes geldi.
Babamız yurtdışında çalışırken biz buraya geldik.
Onlar Japonya'ya geldiğinden beri beş yıl geçti.
- Dün toplantıya epeyce kişi geldi.
- Dün toplantıya epeyce insan geldi.
- Gelmedik.
- Biz gelmedik.
Biz yeni gelenleriz.
Geldiler.
Ve hâlâ günden güne anlıyoruz ki
Biz büyüttük aslında bunu,bizler sayesinde buralara geldi.
Geldiğiniz için teşekkürler, çocuklar! Bir sonraki derste görüşürüz!
İnsanlar her yerden geldi.
Evet o kadar çok yorum geldi ama sizin yorumunuz bambaşkaydı
Onlar geçen hafta geldiler.
Onlar geldiler.
Neden geldin?
Geldiğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum.
Size şans dilemek için uğradık.
Beklediğimizden daha fazla insan partiye geldi.
Geldiğin için teşekkürler.
- Geldiğiniz için teşekkür ederiz.
- Geldiğin için teşekkürler.
- Geldiğiniz için teşekkür ederim.
Hey, siz ikiniz nereden geldiniz?
Amerikan tarihindeki ilk göçmenler İngiltere ve Hollanda'dan geldiler.
Bu gece geldiğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum.
Amcam Amerika'ya gittiğinde, birçok kişi havaalanında onu görmeye geldi.
Çok sayıda arkadaş beni uğurlamaya geldiler.
Nereden geldiğimizi sanıyorsun?
Buraya yalnız geldin mi?
Neden bu kadar erken geldin?
Birçok Beyaz Rusyalı onların başkanları onların soyunmalarını ve çalışmalarını istedikten sonra işe çıplak geldi.
Bazı öğrenciler otobüsle, diğerleri ise yürüyerek gittiler.
İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.
- Buraya ne için geldiniz?
- Ne için buraya geldiniz?
Ne iş için geldin buraya?
Niçin erken geldin?
Çok erken geldin.
Neden buraya geldin?
Sen çok geç geldin.
- Uğramana sevindim.
- Gelmenize memnun oldum.
Bugün geldiğiniz için size teşekkür etmek istiyorum.
Bugün niçin buraya geldin?
Keşke benimle gelebilseydin.
Tam doğru zamanda geldin.
Hazır gelmişsin gibi görünüyorsun.
Buraya yalnız gelmedin, değil mi?
Gerçekten gelişini takdir ediyorum.
Dün niçin işe gelmedin?
Neden partiye gelmedin?
Bütün bu parayla nasıl geldin?
Dün niçin gelmediğini bilmek istiyordum.
Bizi ziyaret etmek için gelişine ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
Niçin partiye gelmedin?
Sanırım bizimle gitmezsen pişman olacaksın.
Keşke bizimle gelseydin.