Examples of using "Vôtre" in a sentence and their turkish translations:
O sizin mi?
O sizin mi?
Bu senin.
Şapka senin.
Bu senin.
Bu sizin kalem mi?
Bu senin fikrin mi?
Benim evim seninki gibidir.
Seninki daha iyi.
Ben sizinim, siz de benim.
Benim fikrim sizinkinden farklıdır.
Benim düşüncem sizinkinin aksinedir.
Seninki çok garip bir hikaye.
Onun iddiası seninkinden daha radikal.
- Benim görüşüm sizinkinden tamamen farklı.
- Benim görüşüm seninkinden tamamen farklı.
O senin mi?
Benim bakış açım sizinkine benzer.
Bizim evle karşılaştırıldığında, seninki bir saray.
Bizim evle karşılaştırıldığında, sizinki bir konak.
Bak. Benim evim seninkinden daha temiz.
Onun olayla ilgili açıklaması sizinki ile uyuyor.
Onun o konuyla ilgili açıklaması seninkine uyuyor.
Evimiz sizindir.
Benim evim senin evindir.
Hangi araba seninki?
Bu köpek sizindir.
Siz koltuğunuzu bulana kadar sizin için tutayım
Seninkine kıyasla benim arabam küçük.
Asla kör bir adamın kolunu tutmayınız. O sizinkini tutsun.
Bu benim sorunum, senin değil.
Bu benim kitabım, senin değil.
Bu kalem senin mi?
Bu radyo senin mi?
Benim fikrim seninkinden farklıdır.
- O senin mi?
- O sizin mi?
Bunun sizin olduğunu tahmin ediyorum.
Hangisinin seninki olduğunu nasıl biliyorsun?
Onlardan hangisi seninki?
Bu benim hatam, seninki değil.
Seninki de fena değil.
- Şerefe!
- Yarasın!
- Şerefe.
Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
Bunun senin olmasını istiyorum.
Bu raketlerden hangisi senin?
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
Benim düşüncem sizinkinden farklı.
Senin kendi fikrin mi?
Benim fikrim seninkinden oldukça farklı.
Hata benim değil senin.
Bu daktilo sizin mi?
Bu seninki, değil mi?
Bu kitap benim. Seninki nerede?
Benim acım seninkine eşit. Ordumdaki en seçkin generali
Bu evin eskiden senin olduğunu biliyorum.
- Senin fincanın hangisi?
- Hangisi senin fincanın?
Benim bisiklet seninki gibi bir şey değil.
Sanırım bu sizinki.
Benim bisikletim seninkinden çok daha yeni.
Kimin evi sizinkinin karşısındadır?
Bir tane istiyorsan, kendininkini bulmak zorunda kalacaksın.
Benim kameram seninkinden farklıdır.
Bu ev benim, senin değil.
Kendiniz yapabilirsiniz.
Bu çanta sizinki mi yoksa onunki midir?
Kimse senin kabul etmeni istemedi fakat en azından senden farklı görüşlere sahip olan insanlar olduğunu kabul edemez misin?
Benim fikrim seninkinden farklı.