Translation of "Truite" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Truite" in a sentence and their turkish translations:

C'est une truite !

Evet, bir alabalık!

- Il captura une grosse truite.
- Il attrapa une grosse truite.
- Il a capturé une grosse truite.
- Il a attrapé une grosse truite.

Büyük bir alabalık yakaladı.

J'ai attrapé une truite.

- Bir alabalık tuttum.
- Bir alabalık yakaladım.

- Il remonta une grosse truite.
- Il sortit une grosse truite de l'eau.

O büyük bir alabalık yakaladı.

Tom a pêché une truite.

Tom bir alabalık tuttu.

J'aime la pêche à la truite.

Alabalık balıkçılığını severim.

Tom pêche à la truite environ cent mètres en aval d'ici.

Tom buradan yaklaşık yüz metre aşağıda alabalık avlıyor.

Les poissons tels que la carpe ou la truite vivent en eau douce.

- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşamaktadır.