Examples of using "Restait" in a sentence and their turkish translations:
O yalnız kaldı.
Tom hareket etmiyordu.
Tom sakin kaldı.
Tom sabırlı kaldı.
Tom iyimser kaldı.
Tom dışarıda kaldı.
Sadece bir tane kaldı.
- Tom geride kaldı.
- Tom kaldı.
Cesaret verici ancak birazcık şüpheciydi.
O, burada tek başına kaldı.
geriye ise sadece bir tane küçük bir erkek çocuk kalmıştı
Bir şişe şarap kalmıştı.
O, kocasına yakın durdu.
Tom harika kaldı.
etmemesinden değil buralarda hâlâ acıların bulunmasından dolayıydı.
- Buzdolabında hiçbir şey kalmadı.
- Buzdolabında hiçbir şey kalmamıştı.
ve tedavinin daha altı ayı vardı.
Köyde en fazla 20 kişi kaldı.
O, teyzesinin evinde kaldı.
Tom bıraktığı az miktarda yiyeceği yedi.
Diğer tüm kollarını yuvasına bağlı tutuyor, vantuzlarını ayırmıyordu.
Herkes kaldı.
Kahvaltıdan kalan sütü içtim.
Kalan acı bir tattı.
Yangından sonra, sadece kül kaldı.
Yine de Berthier bir saha komutanı olarak sorumluluk olarak kaldı.
Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.
Karım evde kalırdı fakat şimdi çalışıyor.
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
Tom evde kaldı.
gelecek yıllarımı genç insanları
peki, müze olarak kalsa yanlış karar mıydı?
. NASA mühendisi John Houbolt başka bir seçenek önerdi - bu seçenek , NASA'nın en kıdemli mühendisleri tarafından
Öğretmen sınav sonuçlarını duyururken herkes sessizdi.
Benden başka kimse yoktu.
Onların hiç parası kalmamıştı.
Kamptaki son üç hafta boyunca daha da yakınlaşacağımızı
Tom sessiz kaldı.