Translation of "Remuant" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Remuant" in a sentence and their turkish translations:

Le chien suivait son maître en remuant la queue.

Köpek kuyruğunu sallayarak sahibini takip ediyordu.

Par le bruit d'une brise légère remuant le feuillage, laissant passer la lumière... brillante, scintillante...

Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu