Examples of using "Leva" in a sentence and their turkish translations:
O kolunu kaldırdı.
Tom ayağa kalktı.
O, ayağa kalktı.
O, ellerini kaldırdı.
Yavaşça ayağa kalktı.
Perde kalktı.
Öğrenci elini kaldırdı.
O elini kaldırdı.
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
O, ayağa kalktı.
Tom'un köpeği ayağa kalktı.
Tom sandalyesinden kalktı.
Sami ayağa kalktı.
Güneş denizden yükseldi.
Tom sandalyesini geri itti ve kalktı.
O, telefona cevap vermek için kalktı.
O öğrenci soru sormak için elini kaldırdı.
Öğrenci bir soru sormak için elini kaldırdı.
- Birden kalkıp odadan çıktı.
- Birden kalktı ve odadan çıktı.
O, gece gökyüzüne baktı.
O bir taksi durdurmak için elini kaldırdı.
O beni gördüğünde şapkasını kaldırdı.
Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
Kız ağır kutuyu tek elle kaldırdı.
Otobüsün durması için elini kaldırdı.
Öğrenci elini kaldırdı.
Öğrenci elini kaldırdı.
O ellerini kaldırdı.
Tom sözlükte aradı.
Yoksul kız gökyüzüne baktı.
Tüm seyirci ayağa kalktı ve alkışlamaya başladı.
Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.
Tom sağ elini kaldırdı.
O her zaman olduğu gibi sabahleyin erkenden kalkıp jogginge gitti.
O, gökyüzüne baktı.
O, tavana baktı.
Tom kalktı ve kapıya doğru yürüdü.
O bu yüzden erken kalktı.
Tom Mary'ye yardım etmek için kalktı.
O, ertesi sabah çok erkenden uyandığında, hava hala karanlıktı.
Parktaki herkes sıcak hava balonuna baktı.
O yukarıya baktığında, balkonundan ona bakan yakışıklı genç bir adam gördü.
Savaş sabahı huzursuz kral erkenden kalktı ve şair Thormod'dan
Gündoğumunu görmek için erken kalktı.
Tartışmanın ortasında kalktı ve gitti.