Examples of using "L'odeur" in a sentence and their turkish translations:
Ağır kokudan mı?
Koku kalıcı.
Koku katlanılmazdı.
Koku nahoştu.
Koku dayanılmaz.
Burun bilir.
Taze ekmeğin kokusunu seviyorum.
Bunun kokusu hoşuma gidiyor.
Kokuyu hemen fark ettim.
O odadaki koku berbattı.
Duman kokusu alıyorum.
Ben taze pişmiş ekmek kokusu seviyorum.
Sarımsağın kokusunu sevmiyorum.
Yeni demlenmiş kahve kokusunu seviyorum.
Bir köpek kokuya duyarlıdır.
Tom duman kokuyordu.
Sabahleyin krebin kokusunu severim.
Güllerin kokusu bütün odayı doldurdu.
Tilki olsaydı, gerçekten çok güçlü bir kokusu olurdu.
Makarna ve peynir kokusu midemi bulandırıyor.
- Yeni pişmiş ekmeğin kokusunu severim.
- Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusunu seviyorum.
Kirli çorap kokusu beni kusturuyor.
Yangından sonra, havadaki duman kokusu günlerce sürdü.
Kurabiyelerin kokusunu alabiliyorum.
O çöp dolu odanın kokuşmuşluğuna katlanamadık.
Bu köpek uyuşturucu bulmak için eğitilmiştir.
Tom sigara dumanının kokusuna dayanamaz.
Kedi bir farenin kokusunu yakaladı gibi görünüyor.
ağzındaki berbat tat, yanık kokusu, çürümüş balık
Alman çobanlar uyuşturucu maddeleri ortaya çıkarmada iyidir.
Eski bir kitabın sayfalarını çevirirken ki çıkan kokuyu seviyorum.
Güllerin kokusu kadar çok hoşlandığım bir şey yok.
Yangından sonra, duman kokusu günlerce havada kaldı.
Bana hayvanların kokusundan nefret ettiğini yazdığı bir kartpostal göndermiş.
Odaya girer girmez sadece tütün kokusunu değil aynı zamanda benzin kokusunu da fark ettim.