Examples of using "Haletait" in a sentence and their turkish translations:
Koşucu zorlukla nefes alıyordu.
- Hızlı hızlı soluyordu.
- Nefes nefese kalmıştı.
- Soluk soluğa kalmıştı.
- Nefes nefeseydi.
Tren hareket ederken havaya siyah duman bulutları püskürttü.