Examples of using "Douleur" in a sentence and their turkish translations:
Ağrı, acı, defol git.
Ağrı gitti.
- Ağrı acı verendi.
- Ağrı kahrediyordu.
Acı.
Ağrı daha da kötüleşmektedir.
- Benim burada keskin bir ağrım var.
- Burada keskin bir ağrım var.
- Benim burada keskin bir ağrım var.
- Burada keskin bir ağrım var.
Burada zonklayan bir ağrım var.
Acını hissediyorum.
Burada yanan bir ağrım var.
Ağrıya katlanmalısın.
ve o kadar çok acılarını hissederiz.
acı hakkında da konuşmamızdı.
Öyle büyük bir acı
O acıdan dolayı ağlıyordu.
- Acıdan bağırdı.
- Acıdan bağırdım.
Berbat bir ağrım var.
Acı dayanılmazdı.
Ağrı kıvrandırıyor.
Bu eski bir ağrı.
Ağrı korkunçtu.
Ağrı geçti.
Ağrı beni öldürüyor.
Kolumda bir ağrı var.
Artık acıya tahammül edemiyorum
Ağrı onun dayanabileceğinden daha fazlaydı.
Ağrı neredeyse dayanılmazdı.
O, ani bir ağrı hissetti.
O, keskin bir acı hissetti.
Sırtım ağrıyor.
Burası korkunç canımı acıtıyor.
Sonunda ağrı geçti.
Burada kronik bir ağrım var.
- Ben onların acılarını hissediyorum.
- Onların acısını hissediyorum.
Acını hissediyorum.
Bu ilaç ağrıyı azaltacak.
Ağrı nerede?
Kolumda ağrı var.
Keşke ağrı defolup gitse.
Acı şimdi hafiflemeye başladı.
Ağrıya katlanabilir misin?
Herhangi bir ağrım yok.
Bu haplar acıyı hafifletecek.
Asker acı ile inledi.
Ağrı geçmedi.
Bu ilaç ağrını dindirecek.
Tom acısını gizleyemedi.
Acıya güçlükle katlandım.
Ben bu acıya artık dayanamıyorum.
Yan tarafımda ani bir ağrı hissettim.
Artık ağrıya alışkınım.
yetişkin bir adamın yarasını iyileştirdi.
Biliyorsun, acıyı sen de gördün.
Acıya daha fazla katlanamam.
İlaç onun acısını azalttı.
Acı biraz azaldı.
Keskin bir ağrı onun midesini deldi.
Göğsümde bir ağrım var.
Hiç ağrım yok.
Hayatı acıyla doludur.
Tom acıyı görmezden gelmeye çalıştı.
Midede keskin bir ağrım var.
Ağrı hâlâ gitmedi.
Burada kötü bir ağrım var.
Bu acıyı rahatlatan nedir?
- Ne kadar süredir bu ağrıyı çekiyorsun?
- Bu ağrı sizde ne zamandan beri var?
Ağrı gece sizi uyandırıyor mu?
zorlu bir boşanma süreciyle mücadele ettiyseniz
ama acıyı azaltıyor.
etmemesinden değil buralarda hâlâ acıların bulunmasından dolayıydı.
- Göğsümde keskin bir ağrı var.
- Göğsümde şiddetli bir ağrı var.
Midemdeki ağrı geçti.
Ağrının çoğu geçti.
Tom artık ağrıya dayanamadı.
Garip, ben hiç herhangi bir ağrı hissetmedim.
O, sırtında bir ağrı hissetti.
Ağlamak, acı belirtisidir.
- Bu acıya katlanamıyorum.
- Bu acıya dayanamıyorum.
- Bu ağrıya dayanamıyorum.
Artık acıya katlanamıyorum.
Bir buz paketi acıyı uyuşturacaktır.
Ağrı dün gece başladı.
Bu ağrıya daha fazla katlanamıyorum.
Yaralı asker acı içinde kıvranıyordu.
- Küçük ayak parmağımda ağrı var.
- Küçük ayak parmağımda bir ağrı var.
O, acıya oldukça iyi katlandı.
Ağrı sabit mi yoksa zonklama şeklinde mi?
Tom boş yere acısını gizlemeye çalıştı.
- Ağrıyı kesmek için biraz ilaca ihtiyacım var.
- Ağrıyı dindirmek için biraz ilaca ihtiyacım var.
Sana ağrı için bir şey vereceğim.
Ağrın için sana bir şey verebilirim.