Translation of "Dangers" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Dangers" in a sentence and their turkish translations:

Les dangers sont évidents.

Tehlikeler açık.

Ils restent des dangers menaçants.

tehlikeli tehditler olmaya devam ediyorlar.

- Je suis bien au fait des dangers.
- Je suis bien au courant des dangers.

Tehlikelerin farkındayım.

À quels dangers faisons-nous face ?

Hangi tehlikelerle karşı karşıyayız.

Il doit être conscient des dangers.

O tehlikelerin farkında olmalı.

Ils savaient quels dangers ils encouraient.

İçinde oldukları tehlikeyi biliyorlardı.

La vie est pleine de dangers.

Hayat tehlikelerle doludur.

Sa beauté l'exposait à de nombreux dangers.

Onun güzelliği onu birçok tehlikeye maruz bıraktı.

Il fut exposé à de nombreux dangers.

Birçok tehlikelere maruz kaldı.

Vous devez être attentif aux potentiels dangers.

Olası tehlikelere karşı uyanık olmalısın.

Un piéton indiscipliné s'expose à de grands dangers.

Caddeyi dikkatsizce geçen biri kendini büyük tehlikeye atar.

Parce qu'il y a des dangers au pessimisme aveugle.

çünkü kötümserlikte ayrım gözetmeyen tehlikeler var.

Le médecin l'a averti des dangers de la cigarette.

Doktor onu sigara içmenin tehlikeleri hakkında uyardı.

C'est parfois un peu flippant et ça présente des dangers,

Bu şeyler biraz ürkütücü olabilir ve kesinlikle tehlikeli

Nous devenons très alertes aux dangers de la fumée secondaire.

Pasif içiciliğin tehlikelerinin daha çok farkına varıyoruz

Il y a beaucoup de dangers au cours d'une grosse tempête.

Büyük bir fırtına sırasında büyük bir tehlike vardır.

J'ai eu du mal à la convaincre des dangers de la cigarette.

Sigara içmekle ilgili tehlikeler hakkında onu ikna etmede güçlük çektim.

Il y a des dangers qui menacent aussi bien les hommes que les femmes.

Hem erkekleri hem de kadınları tehdit eden tehlikeler vardır.

Ce lieu de repos précaire devrait suffire à protéger les géladas des dangers des ténèbres.

Bu riskli dinlenme yeri jeladaları karanlığın tehlikelerinden korumaya yeterli olacaktır.

On ne se limite plus à la chaleur du désert et aux dangers du terrain,

Sadece çölün sıcaklığıyla ya da arazinin tehlikeleriyle de değil,