Examples of using "Coûtent" in a sentence and their turkish translations:
Onların fiyatı nedir?
Onların maliyeti nedir?
Bu şeyler ne kadar?
Zambak ne kadar?
Havucun fiyatı nedir?
Bu bardaklar ne kadar tuttu.
Bu eldivenlerin fiyatı nedir?
Portakal ne kadar?
Armut ne kadar?
- Yumurtaların maliyeti nedir?
- Yumurtalar ne kadar?
Havuç üç dolar.
Ahududu çok pahalıdır.
Bu ayakkabılar çok maliyetli.
Portakal ne kadar?
Portakalların her biri 7 pens'e mal oldu.
Bu patates ne kadar?
Bu siyah pantolonlar ve bu kırmızı gömlekler ne kadar?
büyük bir gemiye
Istakozlara çok düşkünüm ama onlar çok, çok pahalı.
Bu kravatlar çok pahalı.
Bu ayakkabılar ne kadar?
Bu kurabiyeler pahalı değildir, ancak tadı iyidir.
Ben pahalı hediyeleri sevmem. Sıcacık bir kahve ve beni anlayan bir dost yeter bana.