Translation of "Chantant" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Chantant" in a sentence and their turkish translations:

En chantant : « Moktor ! Moktor ! »

tezahüratları ile sana bakıyor.

(En chantant) Emmène-moi

Götür beni

Chantant le long de la route.

Yol boyunca şarkı söylüyorum.

- Ils descendirent la rue en chantant une chanson.
- Elles descendirent la rue en chantant une chanson.
- Ils ont descendu la rue en chantant une chanson.
- Elles ont descendu la rue en chantant une chanson.

Onlar şarkı söyleyerek caddeden aşağı yürüdüler.

La fille chantant là-bas est ma sœur.

Orada şarkı söyleyen kız benim kız kardeşimdir.

Marie a essayé d'apaiser Tom en lui chantant une berceuse.

- Mary ninni söyleyerek Tom'u yatıştırmaya çalıştı.
- Mary bir ninni söyleyerek Tom'u sakinleştirmeye çalıştı.

J’ai avalé une bulle de savon en me lavant la figure tout en chantant.

Şarkı söylerken yüzümü yıkarken bir sabun köpüğü yuttum.