Translation of "Hitaasti" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Hitaasti" in a sentence and their turkish translations:

- Kiirehdi hitaasti.
- Kiirehtikää hitaasti.
- Pidä kiirettä hitaasti.
- Pitäkää kiirettä hitaasti.

- Yavaşça acele et.
- Yavaş yavaş acele et.

- Puhu hitaasti, kiitos.
- Puhuthan hitaasti.
- Puhuttehan hitaasti.

Yavaş konuşun, lütfen.

- Syö hitaasti.
- Syökää hitaasti.

Yavaş ye.

- Puhu hitaasti.
- Puhukaa hitaasti.

Yavaş konuş.

- Kävele hitaasti!
- Kävelkää hitaasti!

Yavaş yürü!

Hitaasti.

Adım adım.

Hitaasti!

- Yavaş!
- Yavaşça!

- Isoäitini puhuu hitaasti.
- Mummini puhuu hitaasti.
- Mummoni puhuu hitaasti.

- Büyükannem yavaş konuşur.
- Anneannem yavaşça konuşuyor.

- Isoäitini puhuu hitaasti.
- Mummini puhuu hitaasti.

Büyükannem yavaş konuşur.

Hitaasti alta.

Aşağıdan yavaşça.

Kävele hitaasti.

Yavaş yavaş yürüyün.

Työskentele hitaasti.

Yavaş yavaş çalış.

Aja hitaasti.

Yavaş yavaş sür.

Hitaasti, kiitos.

Yavaşça, lütfen.

- Jono liikkuu todella hitaasti.
- Jono liikkuu erittäin hitaasti.

- Sıra çok yavaş ilerliyor.
- Kuyruk çok yavaş ilerliyor.

Hän kävelee hitaasti.

- O, yavaşça yürüyor.
- Ağır yürür.
- Yavaş yürür.

Tom lukee hitaasti.

Tom yavaş yavaş okur.

Tom puhuu hitaasti.

Tom yavaş yavaş konuşur.

Tom kääntää hitaasti.

Tom yavaş çeviri yapar.

Tomi kirjoittaa hitaasti.

Tom yavaş yazar.

Hitaasti mutta varmasti.

- Acele işe şeytan karışır.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
- Acele yürüyen yolda kalır.

Kauppa käy hitaasti.

İş yavaş.

Lehdet putoilevat hitaasti.

Yapraklar yavaşça dökülüyor.

Tyttö käveli hitaasti.

Kız yavaşça yürüdü.

Kansoittaa hitaasti villejä alueita -

insanlar artık adım adım vahşi alanlara girmeye başladı.

Samalla se vetäytyy hitaasti.

Ve aynı zamanda yavaşça uzaklaşıyor.

Se teki hitaasti kuolemaa -

Yavaşça hayatını kaybediyor

Puhu hitaasti ja selvästi.

- Yavaş yavaş ve net bir şekilde konuşun.
- Yavaş ve tane tane konuş.

Joki virtaa hitaasti mereen.

Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.

Hän sulki hitaasti silmänsä.

Yavaşça gözlerini kapadı.

Hän liikkui hitaasti eteenpäin.

O yavaşça ilerledi.

Maakunnan hallinto toimii hitaasti.

İlçe yönetimi yavaş çalışır.

Hän teki sen hitaasti.

Onu yavaşça yaptı.

Älä juokse, kävele hitaasti.

Koşma, yavaşça yürü.

Tom siemaili kahviaan hitaasti.

Tom yavaşça kahvesini yudumladı.

Siellä alkaa hitaasti välittää eläimistä.

Yavaş yavaş tüm hayvanları önemsemeye başlıyorsun.

- Aika kulkee hitaasti.
- Kello jätättää.

Saat yavaş.

Olin kuin etsivä. Keräsin johtolankoja hitaasti.

Dedektiflik gibi. Tüm ipuçlarını yavaşça topluyorsun.

Sen itseluottamus palasi hitaasti lonkeron kasvaessa.

Kolu yavaşça büyüdükçe, öz güvenini de geri kazandı.

Hän käveli hitaasti ettei hän liukastuisi.

Kaymamak için yavaşça yürüdü.

Tom käveli hitaasti pitkin vilkasta jalkakäytävää.

Tom işlek kaldırımdan yavaşça aşağıya doğru yürüdü.

Ne eivät pidä häirinnästä. Pensassarvikuonokanta lisääntyy hitaasti.

Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.

Ruoansulatusnesteen täyttämä vati, joka hitaasti sulattaa saaliin.

Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.

Sitten kaksi lonkeroa liikkuu hitaasti sen alla -

Sonra, alttaki kollardan iki tanesi yavaşça hareket ediyor.

Läppärini on toiminut tosi hitaasti viime aikoina.

Benim dizüstü bilgisayar son zamanlarda çok yavaş çalışıyor.

- Tom lukee hitaasti.
- Tom on hidas lukija.

Tom yavaş okuyor.

Hän kulki hitaasti, jotta lapsi saattoi seurata mukana.

O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.

Oli jo pimeää, siksi ajoin oikein hitaasti varovaisuuden vuoksi.

Hava artık kararmıştı, bu yüzden önlem olarak çok yavaş sürdüm.

Voimistuvan auringon myötä - uusi elämä alkaa ja vaikeudet unohtuvat hitaasti.

Güneşin güçlenmesiyle... ...yeni yaşamlar başlar ve zorluklar yavaş yavaş unutulur.

- Tom on hidas.
- Tom on hidas kävelemään.
- Tom kävelee hitaasti.

Tom yavaşça yürür.