Examples of using "Tapaus" in a sentence and their turkish translations:
Kendisi, daha az korkutucu bir seçenek.
Olay onun Amerika'ya gitmesini engelledi.
Sen bir gidicisin.
Bu garip bir vakaydı.
Ama hastaneye gitmediği için testere pullu engerek ısırdıktan 40 gün sonra ölen birini biliyoruz. Kan kaybından öldü.