Examples of using "Esti" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur gelmemi engelledi.
Tayfun, uçağımızın kalkmasını engelledi.
Hastalık onun geziye çıkmasını engelledi.
- Erken gelmeni ne engelledi?
- Erken gelmene ne mâni oldu?
Olay onun Amerika'ya gitmesini engelledi.
Hastalık beni okula gelmekten alıkoydu.
Şiddetli kar yağışı trenin gidişini engelledi.
Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
Tom, benim sınıftan çıkmama engel oldu.
Hastalık dışarı çıkmamı engelledi.
Hastalık onun partiye katılmasını engelledi.
Hastalık, onun toplantıya katılmasına mâni oldu.
Hastalık benim onun konserine gitmemi engelledi.
Şiddetli kar dışarı çıkmamı engelledi.
Kuvvetli yağış dışarı çıkmama izin vermedi.
Tom bankaya girmemi engelledi.
O tayfun dışarı çıkmamı engelledi.
Hızlı düşünme hasarın daha kötü olmasını önledi.