Translation of "Surullinen" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Surullinen" in a sentence and their turkish translations:

Olen surullinen.

Bu üzücü.

Olet surullinen.

Sen üzgünsün.

- Herätessäni olin surullinen.
- Kun heräsin olin surullinen.

Uyandığımda üzgündüm.

- Miksi oot niin surullinen?
- Miksi olet niin surullinen?

Niçin bu kadar üzgünsün?

Olen vallan surullinen.

Çok üzgünüm.

Onpa surullinen tarina!

Bu ne üzücü bir hikâye!

Tomi on surullinen.

Tom üzgün.

Olin surullinen kuullessani Tomista.

Tom hakkında duyduğuma üzüldüm.

Tom on hyvin surullinen.

Tom çok üzgün.

Eilen sattui surullinen onnettomuus.

Dün üzücü bir kaza gerçekleşti.

Se oli todella surullinen tarina.

O çok üzücü bir hikayeydi.

- Tomi oli surullinen.
- Tomi suri.

Tom üzgündü.

Luulen, että Tom on surullinen.

Tom'un üzgün olduğunu düşünüyorum.

Olitko surullinen kun Tom kuoli?

Tom öldüğünde üzgün müydün?

Tämä on kovin surullinen tarina.

Bu öylesine hüzünlü bir hikaye.

Miksi olit niin surullinen eilen?

Dün neden o kadar üzgündün?

Kuuntelen tätä laulua, kun olen surullinen.

Üzgün ​​olduğumda bu şarkıyı dinlerim.

Äiti rakas, miksi olet noin surullinen?

Sevgili anneciğim, neden çok üzgünsün?

En ole vihainen. Olen vain surullinen.

Ben deli değilim. Ben sadece üzgünüm.

Olin surullinen, mutta Tomi piristi minua.

Üzgündüm ama Tom beni neşelendirdi.

Lincoln oli surullinen, ettei hän voittanut.

Lincoln kazanmadığı için üzgündü.

Hän käveli pois surullinen ilme kasvoillaan.

Yüzünde üzgün bir bakışla gitti.

Tom ei voinut olla olematta surullinen.

Tom üzgün hissetmekten kendini alamadı.

Tom kertoi minulle, että hän oli surullinen.

Tom bana üzgün olduğunu söyledi.

Tom oli surullinen kun hän sai selville, että Mari oli onnenonkija, ja Mari oli surullinen kun hän sai selville, että Tom oli köyhä.

Tom Mary'nin zengin koca avcısı olduğunu fark ettiğinde üzgündü ve Mary Tom'un fakir olduğunu fark ettiğinde üzgündü.

- Tomi oli surullinen.
- Tomi suri.
- Tomi tunsi itsensä surulliseksi.
- Tomia suretti.

Tom üzüldü.

Tom käyttäytyi, niin kuin hän olisi ollut onnellinen, mutta sisimmässään hän oli surullinen.

Tom mutlu gibi davranıyordu fakat derinlerde üzgündü.