Translation of "Tarina" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Tarina" in a sentence and their turkish translations:

- Tarina oli tosi.
- Se tarina oli tosi.

Hikaye gerçekti.

Mikä ihastuttava tarina!

Ne kadar neşeli bir hikaye!

Onpa surullinen tarina!

Bu ne üzücü bir hikâye!

Onpa kaunis tarina!

Ne güzel bir hikaye!

Onpa traaginen tarina!

Ne acıklı bir hikaye!

Tarina näyttää todelta.

- Hikâye doğru görünüyor.
- Hikaye gerçek görünüyor.

Tarina on monimutkainen.

Bu anlaşılması zor bir hikaye.

- Tämä on tarina kissasta.
- Tämä on tarina eräästä kissasta.

Bu bir kedi hakkında bir hikayedir.

Tarina muistutti minua isästäni.

Hikaye bana babamı hatırlattı.

Tarina oli hyvin kiinnostava.

Hikaye çok ilginçti.

Lindan tarina kosketti Dania.

Dan, Linda'nın hikayesinden duygulandı.

Se oli kummallinen tarina.

Bu garip bir hikayeydi.

Se on hauska tarina.

Bu komik bir hikaye.

Tämä on tarina tähdistä.

Bu yıldızlar hakkında bir hikayedir.

Tämä tarina on totta.

Bu hikaye gerçek.

Mutta öisin - tarina on toinen.

Ama geceler... ...ayrı bir hikâye.

Se oli sydäntä särkevä tarina.

O, yürek parçalayan bir hikaye idi.

Vanha tarina kertoo persialaisesta kissasta.

Bir İran kedisi hakkında eski bir hikaye var.

Se oli todella surullinen tarina.

O çok üzücü bir hikayeydi.

Minusta se oli jännittävä tarina.

Onun heyecan verici bir hikaye olduğunu düşündüm.

En muista miten tarina päättyi.

Hikayenin nasıl bittiğini hatırlamıyorum.

Kyseessä on äärimmäisen liikuttava tarina.

İnanılmaz etkileyici bir hikaye.

Se on todella koskettava tarina.

Bu çok dokunaklı bir hikaye.

Tämä on kovin surullinen tarina.

Bu öylesine hüzünlü bir hikaye.

Se on vähän semmonen pitkä tarina.

Biraz uzun bir hikâye.

Tom tahtoi tietää miten tarina päättyi.

Tom hikayenin nasıl sona erdiğini bilmek istedi.

- Tämä kertomus perustuu tositarinaan.
- Tämä tarina perustuu tositapahtumiin.

Bu hikaye gerçek bir hikayeye dayanıyor.

Tomin täytyi kuunnella koko tarina taas kerran uudestaan.

Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.

Tämä on kiinnostavin tarina, minkä olen koskaan lukenut.

Bu, şimdiye kadar okuduğum en ilginç bir hikaye.

"Miten sait tuon arven?" "Se on pitkä tarina."

"O yarayı nasıl aldın?" "Uzun bir hikaye."

Se on tarina miehestä, joka kuolee löytämättä ikinä tosirakkautta.

Bu şimdiye kadar gerçek aşkı bulmadan ölen bir adam hakkındaki bir hikayedir.

Tarina siitä, että Tom olisi syönyt kissani, ei ole totta.

Kedimi yiyen Tom hakkındaki hikaye doğru değil.

- Se ei ole erityisen hauska tarina.
- Se ei ole kovin hauska juttu.

O çok komik bir hikaye değil.

Tuo on hieno tarina. Ainoa ongelma on se, että se ei ole totta.

Bu iyi bir hikaye. Tek sorun doğru olmamasıdır.

"Kävelikö Jeesus veden päällä ja muutti sen sitten viiniksi?" "Ei, se on eri tarina!"

"İsa su üzerinde mi yürüdü ve onu şaraba mı dönüştürdü?" "Hayır bu başka bir konu!"