Examples of using "Palaamaan" in a sentence and their turkish translations:
Dan Linda'yı onunla birlikte Londra'ya dönmesi için ikna etti.
Bir gün Japonya'ya dönecek.
Tom 2.30'dan önce gelmeyecek.
Eve geri gelmesi için onu ikna edemedi.
Lütfen koltuklarınıza geri gidin.