Examples of using "Dan" in a sentence and their turkish translations:
Benim adım Dan.
Dan bir dilbilimci.
Dan, kurşun yarasından öldü.
Dan köpekleri yatıştırdı.
Dan küfürlü konuşuyordu.
İyi geceler, Dan.
Dan, Linda'yla mezarlıkta buluştu.
Dan prestijli bir müzik okuluna başladı.
Dan kemanını okulda bıraktı.
Dan bir pizza salonunda Linda'yı tutukladı.
Dan yeni üyelere sataşmayı sever.
Dan ifade özgürlüğü yanlısıdır.
Dan, Linda'nın ölümü konusunda kendini suçlu hissetti.
Dan son zamanlarda birine sarıldı mı?
Dan, Linda'ya güzel küçük bir hediye satın aldı.
Dan, kilise ve devletin birbirlerinden ayrılmasını savunur.
Dan Linda'yı onunla birlikte Londra'ya dönmesi için ikna etti.
Dan öfkesini kaybedip Linda'ya hakaret etti ve ayrıldı.
Dan ve Linda seks yapmadılar bile.
DAN MITRIONE BUGÜN ÖLDÜRÜLDÜ Kentleri işgal edip cephanelikleri, bankaları...
Dan, Linda ve çocuklarını yalnız bırakmayı tasarlamadı.
Tom, Dan'dan daha uzun boylu ama Tim gruptaki en uzun boylu adam.