Examples of using "Lopulta" in a sentence and their turkish translations:
Ve nihayetinde...
Son olarak, kimlik.
En sonunda hatasını anladı.
Sonuncusu, kimlik.
Sonunda o, yoluna girecek.
Tom sonunda ayağa kalktı.
Sorun zamanla kendiliğinden çözülecektir.
Profesör sonunda problemi çözdü.
Tom sonunda sigara içmeyi bıraktı.
Sonunda, o, sorunu halletti.
Sonunda doğru kadınla tanıştım.
Sonunda, hedefine ulaştı.
Sonunda evini buldum.
Tahminin nihayet gerçek oldu.
fakat insanlar buna alışıyor ve sonra
Sonunda hedefine ulaştı.
Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.
Adam sonunda yaptıklarını itiraf etti.
Sonunda kendi kılıcı üzerine düşerek intihar etti.
"Tamam, pekala", Willie nihayet kabul etti.
Önünde sonunda sizi insanlara götürür. Pekâlâ, şimdi buna yakın duralım.
Onun o sözlerle kastettiği şey sonunda kafama dank etti.
Nihayet onun aklı başına geldiğini gördüğüme sevindim.
Sonunda problemin çözümünü buldum.
O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.
"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.
Tom sonunda Mary'nin haklı olduğunu fark etti.
Tom Mary'ye sonunda onu yapmadan önce kaç kez odasını temizlemesini söylemek zorunda kaldığını merak etti.