Examples of using "Juna" in a sentence and their turkish translations:
Treni durdurun.
Tren gitti.
İşte tren geliyor.
Son tren ne zaman kalkıyor?
Tren Londra'ya vardı.
Tren altıda ayrılır.
Tren raydan çıktı.
Tren yakında yola çıkıyor.
Tren Baltimore'de durdu.
Trenin kalkışı ertelenecek.
Tren gitti.
Tren istasyondan ayrılmak üzereydi.
Tren her istasyonda durur.
Tren Londra'ya gidecek.
Tren istasyonu nerede?
Tren çoktan geldi.
Tren yolcularla doluydu.
- Tren on beş vagondan oluşmuştu.
- Tren on beş vagondan oluşuyor.
Cenevre'den gelen tren istasyona gelecek.
Son tren saat kaçta?
Tren tıka basa doluydu.
Bu tren Boston'a gider.
Trenin ne zaman geleceğini soracağım.
İlk tren ne zaman ayrılacak?
Odawara'ya giden tren nerede?
Tren istasyona girdi.
Tren yoğun kar yüzünden ertelendi.
Duraktan sonra tren çabucak hızlandı.
En yakın tren istasyonu nerede?
Tren on dakika içinde hareket edecek.
Tren neredeyse bir saat geç kaldı.
Macaristan en önemli tren istasyonunu kapattı.
Bir kazadan dolayı tren geç kalmıştı.
Son tren çoktan gitti.
Bu tren tüm istasyonlarda durur.
Boston'a tren ne zaman hareket ediyor?
Tren henüz gelmedi.
Tren insanlarla doluydu.
Her zaman olduğu gibi, Tren bugün zamanında geldi.
Tom, tren dans edilecek bir yer değildir!
Tren burada ne kadar duracak?
Tom'un dairesi tren istasyonundan yürüme mesafesindedir.
Bana öyle geliyor ki tren geç kaldı.
Bu tren Tokyo ve Hakata arasında çalışır.
- Bu tren Tokyo ve Osaka arasında çalışır.
- Bu tren Tokyo ile Osaka arasında işler.
Tren şiddetli kar yağışı yüzünden otuz dakika geç kaldı.
İstasyona vardığında tren çoktan ayrılmıştı.
Trenin gecikmeli olup olmadığı hiç önemli değil.
Peron 2'ye gelen tren 4:35'te Shibuya'ya gidecek.
Tren o kadar kalabalıktı ki Osaka'ya giden bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda bırakıldık.
Tren raydan çıktı ve yaklaşık otuz yolcu ya öldü ya da yaralandı.
Mary ve ailesi bizi uğurlamak için tren istasyonuna geldiler.