Examples of using "Lähtee" in a sentence and their turkish translations:
Tren altıda ayrılır.
Tom yarın gidecek.
Hanginiz gidecek?
Tren yakında yola çıkıyor.
Trenin kalkışı ertelenecek.
Tom seninle gidecek.
O, her zaman saat yedide evden ayrılır.
Senin gemin dördü çeyrek geçe denize açılır.
Uçağın ne zaman havalanıyor?
Gemi ne zaman yola çıkıyor?
Uçak akşam 5.30'da kalkar.
Uçağın 2.30'da kalkıyor.
İlk tren ne zaman ayrılacak?
O, okula saat yedide gider.
Kocam genellikle saat sekizde işe gider.
Şafağın sökmesiyle... ...sıcaklık tepeye fırlıyor.
Tren on dakika içinde hareket edecek.
Benim uçak üç saat içinde kalkar.
Benim uçak bir saatten daha az bir sürede kalkar.
Tom'un isteyerek gideceğini düşünüyor musun?
Boston'a tren ne zaman hareket ediyor?
O yakında hastaneden ayrılacak.
Tom önümüzdeki yıl gidiyor.
Boston'a geri giden uçağım üç saat içinde kalkar.
Yüzmeye gitmek istiyor musun?
Şu gemi bu limandan yurt dışına gider.
"Bizim trenimiz saat 9'da ayrılıyor" - "Merak etmeyin. Biz bunu yapacağız."
- Tom genellikle okul için yaklaşık 7.30'da yola çıkar.
- Tom okula genellikle 7.30 civarında gider.
Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.
Son tren ne zaman kalkıyor?
Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.
Peron 2'ye gelen tren 4:35'te Shibuya'ya gidecek.
Anne babası dönmediğinden... ...o, onları bulmaya gidiyor.
Tom yarın Boston'a hareket edeceği için, bugün bunu ona vermek için son şansımız.
Genelde en geç Tom ayrılır, ama Mary dün gece ondan 10 dakika sonra ayrıldı.