Examples of using "Edestä" in a sentence and their turkish translations:
Tom hayatını kurtarmak için koştu.
O iki kişilik yiyor.
Benim haziran ayı kredi kartı ekstresinde 145 dolarlık bir uyuşmazlık var.
Sana faydalı olmak amacıyla sana yaklaşan bir adam görürsen, hayatın için koşmalısın.