Translation of "Washing" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Washing" in a sentence and their turkish translations:

It needs washing.

- Yıkanması gerek.
- Yıkanması gerekiyor.

I'm washing dishes.

Ben bulaşıkları yıkıyorum.

She's washing dishes.

O, bulaşıkları yıkıyor.

He's washing dishes.

O, bulaşıkları yıkıyor.

We're washing dishes.

Biz bulaşıkları yıkıyoruz.

They're washing dishes.

Onlar bulaşıkları yıkıyorlar.

They need washing.

Onların yıkanması gerekiyor.

- He is washing his car.
- He's washing his car.

O, arabasını yıkıyor.

- I am washing the windows.
- I'm washing the windows.

Pencereleri yıkıyorum.

- He is washing your car.
- He's washing your car.

O, arabanı yıkıyor.

- I am repairing the washing machine.
- I am fixing the washing machine.
- I'm fixing the washing machine.
- I'm repairing the washing machine.

Çamaşır makinesini onarıyorum.

Washing is my work.

Yıkama benim işim.

I'm washing my hands.

Ben ellerimi yıkıyorum.

He assembles washing machines.

O çamaşır makinesini monte ediyor.

They're washing their hands.

Onlar ellerini yıkıyorlar.

I'm washing the dishes.

Bulaşıkları yıkıyorum.

My car needs washing.

Arabam yıkanmalıdır.

What are you washing?

Ne yıkıyorsun?

You are washing dishes.

Sen bulaşıkları yıkıyorsun.

My washing machine broke.

Çamaşır makinem bozuldu.

This car needs washing.

Bu araba yıkanmalı.

They were washing clothes.

Onlar elbise yıkıyorlardı.

I'm washing the car.

Arabayı yıkıyorum.

She's washing her head.

O başını yıkıyor.

Sami was washing dishes.

Sami bulaşıkları yıkıyordu.

He's washing his hair.

- Saçını yıkıyor.
- Saçlarını yıkıyor.

- The washing machine has broken down.
- The washing machine is broken.

Çamaşır makinesi bozuldu.

- I am fixing the washing machine.
- I'm fixing the washing machine.

Çamaşır makinesini tamir ediyorum.

- I am washing my brother's car.
- I'm washing my brother's car.

Erkek kardeşimin arabasını yıkıyorum.

- I don't have a washing machine.
- I haven't got a washing machine.

- Bir çamaşır makinem yok.
- Çamaşır makinem yok.

He started washing his car.

O, arabasını yıkamaya başladı.

He is washing a car.

O bir araba yıkıyor.

His work is washing cars.

Onun işi arabaları yıkamaktır.

You broke the washing machine.

Çamaşır makinesini bozdun.

Please bring in the washing.

Lütfen çamaşır getirin.

He is washing the car.

O arabayı yıkıyor.

Tom is washing his car.

Tom arabasını yıkıyor.

Washing clothes is my work.

Çamaşır yıkamak benim işimdir.

Tom is washing the car.

Tom arabayı yıkıyor.

Tom is washing your car.

Tom arabanı yıkıyor.

She was washing the dishes.

O, bulaşıkları yıkıyordu.

Tom doesn't like washing dishes.

Tom bulaşık yıkamayı sevmez.

Tom doesn't like washing windows.

Tom pencereleri yıkamayı sevmez.

I'm not washing your car.

Arabanı yıkamıyorum.

Tom finished washing the dishes.

Tom bulaşıkları yıkamayı bitirdi.

Tom is washing his hair.

Tom saçını yıkıyor.

I am washing my socks.

Ben çoraplarımı yıkıyorum.

She is washing her hands.

O, ellerini yıkıyor.

Tom started washing his car.

- Tom arabasını yıkamaya başladı.
- Tom kendi arabasını yıkamaya başladı.

Tom is washing his hands.

Tom ellerini yıkıyor.

I am washing the windows.

Pencereleri yıkıyorum.

Are you washing the car?

Arabayı yıkıyor musun?

Tom is still washing dishes.

Tom hala bulaşık yıkıyor.

Let Tom do the washing.

Tom çamaşır yıkasın.

Did you do the washing?

Çamaşır yıkadın mı?

Thanks for washing the dishes.

Bulaşıkları yıkadığınız için teşekkürler.

I'm not washing my hair.

Saçımı yıkamıyorum.

Tom is washing his face.

Tom yüzünü yıkıyor.

Sami finished washing the windows.

Sami pencereleri yıkamayı bitirdi.

Tom is washing the lettuce.

- Tom marulu yıkıyor.
- Tom kıvırcığı yıkıyor.

- This shirt needs washing.
- This shirt wants washing.
- This shirt needs to be washed.

Bu gömlek yıkanmak istiyor.

I find myself washing the dishes.

bulaşık yıkarken buluyorum kendimi.

She has an automatic washing machine.

Onun bir otomatik çamaşır makinesi var.

She has just finished washing dishes.

Bulaşıkları yıkamayı henüz bitirdi.

She was doing the washing then.

O, o zaman bulaşık yıkıyordu.

She was washing the dishes then.

O, o zaman bulaşıkları yıkıyordu.

The washing machine is on "stop".

Çamaşır makinesi kapalı.

Have you ever hung up washing?

Hiç çamaşır astın mı?

Mary is hanging up the washing.

Mary çamaşırı asıyor.

I don't mind washing the dishes.

Bulaşıkları yıkamak umurumda bile değil.

Someone has unplugged the washing machine.

Birisi çamaşır makinesinin fişini çekti.

This cloth won't stand much washing.

Bu kumaş çok yıkamaya dayanıklı değildir.

Have you finished washing the dishes?

Bulaşıkları hallettin mi?

Did you buy a washing machine?

Bir çamaşır makinesi aldın mı?

These cotton socks bear washing well.

Bu pamuk çoraplar, yıkanmaya iyi dayanır.

You can't use this washing machine.

Bu çamaşır makinesini kullanamazsın.

Put it in the washing machine.

Onu çamaşır makinesine at.

Why are you washing your hands?

Niçin ellerini yıkıyorsun?

Why is mom washing the dog?

Anne niçin köpeği yıkıyor?

Tom has just finished washing dishes.

Tom bulaşıkları yıkamayı henüz bitirdi.

I spent all morning washing clothes.

Ben bütün sabahı elbiseleri yıkayarak geçirdim.

Thanks for bringing the washing in.

Çamaşırı içeri getirdiğin için teşekkürler.

- The man washing the car is Mr Jones.
- The man washing the car is Mr. Jones.

Arabayı yıkayan adam Bay Jones'tur.

- Tom is in the kitchen washing dishes.
- I think that Tom is in the kitchen washing dishes.
- I think Tom is in the kitchen washing dishes.

Tom mutfakta bulaşıkları yıkıyor.

She hung the washing on the line.

- Çamaşırları ipe serdi.
- Çamaşırları ipe astı.

The washing machine is out of order.

Çamaşır makinesi bozuk.

How do you find your washing machine?

Çamaşır makinenizi nasıl buluyorsunuz?

The washing machine is a wonderful invention.

- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
- Çamaşır makinesi muhteşem bir icat.

If it rains, bring the washing in.

Yağmur yağarsa, çamaşırı içeri getir.

I have to peg up the washing.

Çamaşırı mandallayarak asmak zorundayım.

I have to fix the washing machine.

Çamaşır makinesini tamir etmek zorundayım.