Examples of using "Unwilling" in a sentence and their turkish translations:
o gitmeye isteksizdi.
Bazıları savaşmak için isteksiz.
Tom değiştirmekte isteksizdi.
Tom değişmek için isteksiz.
Denemek için bile isteksiz misin?
O sorumluluk kabul etmek için isteksiz.
Tom uzlaşmak için isteksiz görünüyor.
O, bize adını söylemek için isteksizdi.
Tom yenilgiyi kabul etmek için isteksiz görünüyor.
Tom kaybetti ama o bunu kabul etmekte isteksiz.
Tom Mary'ye ev ödevinde yardım etmek için isteksiz.
Tom Mary'ye karşı tanıklık etmek için isteksiz gibi görünüyor.
Tom karar vermek için isteksiz görünüyor.
Tom fiyatı düşürmek için isteksiz görünüyor.
Tom teklifleri dinlemek için isteksiz görünüyor.
Tom önerimizi kabul etmek için isteksiz görünüyor.
Tom; Mary aleyhinde tanıklık yapmakta isteksiz görünüyordu.
Tom yardım etmek için isteksiz görünüyor.
Tom ne olduğunu Mary'ye söylemek için isteksiz görünüyor.
Tom bir intihar eylemcisi olmak için isteksiz görünüyor.
Tom anlaşmak için isteksizdi.
Onu yapmak için istekli değilim.
Onu riske atmaya istekli değilim.
Tom uzlaşmak için isteksiz görünüyor.
Tom bunu yapmaya istekli olmadığını söyledi.
- Tom onu yapmaya isteksiz.
- Tom bunu yapmak için istekli değil.
Tom çeviri yaparken yardıma ihtiyacı olduğu gerçeğini kabul etmek istemiyor.
Tom bunu yapmaya isteksiz görünüyordu.
Tom tek başına gitmek için isteksiz.
Tom kendi başına gitmeye istekli değil.
Tom gitmek için isteksizdi.
Tom uzlaşmak için isteksiz görünüyor.
Tom değiştirmek için isteksiz gibi görünüyor.
Tom değişmeye isteksiz gibi görünüyordu.
Teklifi kabul etmeye isteksizdim ama şansım yok gibi görünüyordu.
Tom Mary'nin ondan daha iyi bir yüzücü olduğunu onaylamak için isteksiz görünüyor.
Tom bu konuda bir şey yapmak istemiyor gibi görünüyor.
Onu yapmak için istekli değiliz.
Tom onun kredi kartlarını çalanın Mary olduğuna inanmak için isteksiz görünüyor.
Tom bunu yapmak için isteksiz görünüyor.
Tom sorunla ilgilenmek için isteksiz görünüyor.
Tom hatalarını düzeltmeye isteksiz görünüyor.
Tom onun yapmasını istediğimiz şeyi yapmak için isteksizdi.
Tom yapmasını istediğimiz şeyi yapmaya isteksizdi.
Tom Mary'nin söylediği herhangi bir şeyi dinlemek için isteksiz görünüyor.
Tom, neler olduğunu bize anlatmaya istekli görünmüyordu.
Tom Mary'nin söylediği herhangi bir şeyi dinlemeye istekli görünmüyordu.
Tom ikinci el bir bilgisayar için o kadar çok para ödemek için isteksizdi.
Tom ona teklif ettiğimiz rüşveti kabul etmek için isteksiz görünüyor.
Tom onu yapmaya istekli olmadığını söyledi.
Tom annesi için supermarkete gitmeye isteksiz görünüyor.
İnsanlara ne öğrenmeye isteksiz olduklarını öğretmek zordur.
Tom bir işi iyi yapmak için gereken süreyi harcama konusunda isteksiz görünüyor.
Tom bir hata yaptığını kabul etmeye istekli görünmüyordu.
Tom ona çevirilerinde yardım etmek isteyen yerlilerden nasihat almak için isteksiz görünüyor.
Tom hatalı olduğu ihtimalini düşünmeye bile isteksiz görünüyor.