Examples of using "Unusual" in a sentence and their turkish translations:
Bu olağan dışı değil.
O oldukça olağandışı.
Bu çok sıra dışı.
Bu sıradışı.
Bu sıra dışı.
Biz sıradışıyız.
Sen sıradışısın.
Ben sıradışıyım.
O kadar sıradışı değil.
Bu sıra dışı.
"Sıradışı ve alakalı"
Bu olağan dışı değil.
Bu çok sıra dışı.
Tom sıradışı.
Tom sıra dışı görünüyor.
O sıra dışı mı?
O olağan dışı değil mi?
Sıra dışıydı.
Oldukça olağan dışı.
- Koşullar alışılmadıktır.
- Şartlar olağandışıdır.
- Koşullar sıradışıdır.
O oldukça olağandışı.
Bu hiç olağan dışı değil.
Tom sıradışı bir şey gördü.
Olağandışı bir şey yapmadım.
- Bu çok sıradışı.
- Bu çok olağan dışı.
Sıradışı bir şey bulunmadı.
Bu sıra dışı bir istek.
Bu sıra dışı bir isim.
Bu oldukça sıra dışı.
Bu epeyce sıra dışı.
Bu alışılmış değil, değil mi?
Bu olağan olmaz.
O nadir biri.
- Bunun nesi sıra dışı?
- Bunda sıra dışı olan ne?
Bu bütünüyle olağan dışı.
Nadir bir isim.
Tom oldukça olağandışı.
Bu olağan dışı bir hava.
Bu çok sıradışıydı.
Bu gerçekten sıradışı.
Son zamanlarda alışılmadık bir şey gördün mü?
Sıra dışı bir şeyin kokusunu alıyor musun?
Onun hakkında sıra dışı bir şey var.
Bu alışılmadık bir durumdur.
Dün gece olağan dışı bir şey oldu.
- Biri tuhaf bir şey fark etti mi?
- Olağan dışı bir şeyler fark eden oldu mu?
Sıradışı deneyimlerini anlattı.
Bildirilecek sıradışı hiçbir şey yok.
Ben sıradışı bir ses duydum.
Sanırım o olağan dışı.
Olağan dışı bir şey hissediyor musun?
Bugün hava sıradışıdır.
Biz alışılmadık bir şey bulmadık.
Onun hakkında olağan dışı bir şey yok.
Durum çok sıradışıydı.
Onlar alışılmadık bir bağlantıyı paylaştılar.
Oldukça sıradışı bir kavram.
Olağan dışı bir şeyin kokusunu alıyor musun?
Çok alışılmadık bir şey oldu.
Olağandışı bir şey görmedim.
O, sıra dışı değil,değil mi?
Olağan dışı bir şey fark etmedim.
- Bu çok, çok sıra dışı.
- Bu çok, çok alışılmadık.
Bu alışılmadık bir istek.
Bu alışılmadık bir politika.
Harald? Ne alışılmadık bir isim!
Şimdi, bu o kadar sıra dışı değil.
- Bizim alışılmadık bir ilişkimiz var.
- Bizim olağandışı bir ilişkimiz var.
"Boustrophedon" alışılmadık bir kelimedir.
O kendi başına olağandışı değildir.
Bu yıl oldukça sıradışıdır.
Bu benim için alışılmadıktır.
Olağandışı bir şey gördün mü?
Sami alışılmadık bir çocuktur.
Sami çok sıradışı bir şey gördü.
Tom sıradışı bir çocuk.
Tom ve Mary sıra dışı.
Onun tuhaf davranışı şüphelenmemize neden oldu.
Son günlerde olağan dışı bir şey yedin mi?
Onun hakkında olağan dışı bir şey var mı?
Onun uygunsuz hareketleri kuşkumuzu uyandırdi.
Son zamanlarda olağan dışı bir şey duydunuz mu?
Bu oldukça sıra dışı bir istek.
Bu sıra dışı değil.
Son zamanlarda alışılmadık bir şey gördün mü?
Tom'un bazı çok olağandışı deneyimleri vardı.
Tom sıradışı bir kariyere sahipti.
Gezimiz sırasında olağandışı bir şey olmadı.
Leyla kendini biraz anormal hissediyordu.
Sensörler alışılmadık hiçbir şey tespit etmiyor.
Sami kendini biraz garip hissediyordu.
Bu yılın havası oldukça sıradışıdır.
Anormal akıntılar ne zaman başlamıştı?
Tom'un geç kalması anormal değil.
Anormal veya tuhaf yaftasını yapıştırıyor