Examples of using "Underage" in a sentence and their turkish translations:
Reşit değil misin?
Sen hâlâ reşit değilsin.
Hâlâ reşit değiliz.
Reşit değil misin?
Tom hâlâ rüşte ermedi.
Reşit olmayan içme bir suçtur.
Sami, reşit olmayan kızıyla içti.
Reşit olmayan alkol kullanımı ciddi bir sorundur.
Tom ve Mary hâlâ reşit değiller.
Hâlâ reşit değil.
Tom reşit değil.
Ben hala küçüğüm.
O, reşit olmayan arkadaşını bara götürmedi.
Reşit olmadığı için, onlar Tom'a bir içki servisi yapmadılar.
Kadınlar küçük yaşta evlenmeye zorlanıyor ve araç süremiyorlar.
Tom reşit olmadığı için bu kulüpte bir içki içemez.
Tom hâlâ reşit değil.