Translation of "Typewriter" in Turkish

- Can I use your typewriter?
- May I use your typewriter?

Daktilonu kullanabilir miyim?

This typewriter doesn't work.

Bu daktilo çalışmıyor.

Is this typewriter available?

Bu daktilo kullanılabilir mi?

Is this typewriter yours?

Bu daktilo sizin mi?

She may use this typewriter.

O bu daktiloyu kullanabilir.

Tom still uses a typewriter.

Tom hâlâ bir daktilo kullanıyor.

May I use your typewriter?

Ben senin daktilonu kullanabilir miyim?

You may use my typewriter.

Daktilomu kullanabilirsin.

He let me use his typewriter.

O bana daktilosunu kullanmama izin verdi.

Something is wrong with my typewriter.

Daktilomda bir bozukluk var.

Keep your hands off my typewriter.

Ellerini daktilomdan uzak tut.

Have you ever used a typewriter?

- Daktilo kullandın mı hiç?
- Hiç daktilo kullanmış mıydın?

He often lets me use his typewriter.

Çoğunlukla daktilosunu kullanmama izin verir.

Janet always lets me use her typewriter.

Janet bana her zaman onun daktilosunu kullanmama izin verir.

This typewriter has seen plenty of use.

Bu daktilo oldukça sık kullanılmıştır.

Tom wrote his novel on a typewriter.

Tom romanını daktiloda yazdı.

The girl lent her friend her new typewriter.

Kız arkadaşına yeni daktilosunu ödünç verdi.

I got this typewriter at a bargain price.

Bu daktiloyu ucuza kapattım.

You might ask before you use my typewriter.

Daktiloyu kullanmadan önce isteyebilirsin.

You may use my typewriter at any time.

İstediğin zaman daktilomu kullanabilirsin.

Is there any chance of my borrowing your typewriter?

Daktilonuzu ödünç almamla ilgili bir ihtimal var mı?

You may use my typewriter if you want to.

İstersen daktilomu kullanabilirsin.

I'll give you my typewriter in exchange for that radio.

O telsiz karşılığında sana daktilomu vereceğim.

"I can't think with that noise," she said, as she stared at the typewriter.

O, daktiloya bakarken "o gürültü yüzünden düşünemiyorum" dedi.

At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.

Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.