Translation of "Trapped" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Trapped" in a sentence and their turkish translations:

- We're trapped.
- We're trapped!

Tuzağa düştük!

- Tom's trapped.
- Tom is trapped.

Tom tuzağa düşmüş.

They're trapped.

Onlar tuzağa düşürülmüş.

I'm trapped.

Ben tuzağa düştüm.

You're trapped.

Sen tuzağa düştün.

Tom was trapped.

Tom tuzağa düşürüldü.

It's booby-trapped.

Bu bubi tuzaklı.

Tom felt trapped.

Tom tuzağa düşürüldüğünü hissetti.

Tom looks trapped.

Tom tuzağa düşmüş görünüyor.

They were trapped.

Onlar tuzağa düşürüldüler.

I feel trapped.

Tuzağa düşmüş hissediyorum.

I was trapped.

Tuzağa düşürüldüm.

I wasn't trapped.

Tuzağa düşürülmedim.

You're trapped. Surrender!

Sen tuzağa düşmüşsün. Teslim ol!

We were trapped.

Biz hapsedildik.

Layla was trapped.

Leyla tuzağa düşürüldü.

Sami trapped Layla.

- Sami, Leyla'yı tuzağa düşürdü.
- Sami, Leyla'yı oyuna getirdi.

I trapped Tom.

- Tom'u tuzağa düşürdüm.
- Tom'u köşeye sıkıştırdım.

They trapped the fox.

- Onlar tilkiyi tuzağa düşürdüler.
- Onlar tilkiyi kapana sıkıştırdılar.

I'm trapped in here.

- Burada kapana kısıldım.
- Burada sıkıştım.

Some people felt trapped.

Bazı insanlar kendini kapana kısılmış gibi hissetti.

Tom has been trapped.

Tom tuzağa düşürüldü.

Tom is feeling trapped.

Tom kapana kısılmış hissediyor.

People hate feeling trapped.

İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler.

Layla felt completely trapped.

Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti.

Sami was trapped inside.

Sami içeride kapana kısıldı.

Tom felt completely trapped.

- Tom tamamen köşeye sıkıştığını hissetmişti.
- Tom kendini tamamen kapana kısılmış hissetti.

- Tom realized he was trapped.
- Tom realized that he was trapped.

Tom pusuya düşürüldüğünü fark etti.

- Tom said he felt trapped.
- Tom said that he felt trapped.

Tom tuzağa düştüğünü söyledi.

- They said that they felt trapped.
- They said they felt trapped.

Tuzağa düşmüş gibi hissettiklerini söylediler.

Tom looks like he's trapped.

Tom kapana kısılmış gibi görünüyor.

It's trapped in this Alaskan forest.

Alaska ormanlarında mahsur kalır.

There's someone trapped in the car.

Arabada tuzağa düşürülmüş biri var.

Tom is trapped in the basement.

Tom bodrumda sıkışıp kaldı.

Tom was trapped, but Mary wasn't.

Tom kapana kısıldı ama Mary öyle değildi.

Tom wasn't trapped, but Mary was.

Tom tuzağa düşürülmedi ama Mary düşürüldü.

I was trapped in a vicious circle.

Ben bir kısır döngü içinde kapana kısıldım.

Is there anyone trapped in the car?

Arabada sıkışmış biri var mı?

The divers were trapped in the cave.

Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü.

The firefighters were trapped between the flames.

İtfaiyeciler alevler arasında kapana kısıldılar.

She has been trapped an hour already.

Zaten bir saat tuzağa düşürüldü.

I'm trapped behind the refrigerator. Send help.

- Buzdolabının arkasına sıkıştım, yardım yollayın.
- Buzdolabının arkasında mahsur kaldım, yardım yollayın.

Vienna’s hamsters are trapped with nowhere to go.

Viyana'nın hamsterleri kapana kısılmıştır. Dışarı çıkamazlar.

There are three men trapped in the cave.

Mağarada sıkışmış üç kişi var.

He was trapped in a dead-end job.

Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü.

Many workers were trapped in the coal mine.

Birçok işçi kömür madeninde mahsur kaldı.

Amber preserves insects that get trapped in it.

Amber içinde sıkışan böcekleri korur.

Tom and Mary were trapped by a blizzard.

Tom ve Mary bir kar fırtınası tarafından kapana kısıldılar.

And becoming just kind of trapped in their minds,

olumsuz düşüncelerinin sürekli saldırdığı zihinlerinde

Wellington himself was now in danger of being trapped.

Wellington artık varlık tehlikesi altındaydı hapsolmuş.

Tom was trapped in the cave for three days.

Tom üç gündür mağarada tuzağa düşürüldü.

Air provides considerable thermal insulation when trapped in a chamber.

Hava bir odada sıkıştırıldığında hayli ısı yalıtımı sağlar.

Tom was trapped for ten days by a terrible blizzard.

Tom korkunç bir kar fırtınası nedeniyle on gün mahsur kaldı.

The genie remained trapped in the magic lamp for centuries.

Cin yüzyıllardır sihirli lambaya konulmuş olarak kaldı.

The mine caved in and many workers were trapped inside.

Maden çöktü ve içinde birçok işçi sıkıştı.

I have been living like a wolf trapped in a snare.

Kapana kıstırılmış bir kurt gibi yaşıyorum.

An unknown number of victims may be trapped beneath the rubble.

Kurbanların bilinmeyen sayısı moloz altında kalmış olabilir.

Tom and Mary were trapped in the elevator for three hours.

Tom ve Mary asansörde üç saat sıkıştı.

Overall, they went from being trapped to being unlocked, expanded and free.

Kısılı kaldıkları kapandan özgür kalarak dışarı çıkmışlardı.

This is just the sort of thing that animals get trapped in,

Bu hayvanların da yakalandıkları bir şey.

On the British coast, a prawn, just four centimeters long, is trapped.

Britanya kıyısında, boyu sadece dört santim olan bir teke kapana kısılmış.

The crocodile trapped the gnu as it tried to cross the river.

Timsah antilopu nehri geçerken tuzağa düşürdü.

- It looks like we fell into a trap.
- We seem to be trapped.

Tuzağa düşürülmüş gibi görünüyoruz.

The Lady of the Lake bewitched Merlin and trapped him in the trunk of a tree.

Gölün hanımı, Merlin'i büyüledi ve onu bir ağacın gövdesinde tuzağa düşürdü.

Tom did everything within his power to save the children that were trapped in the burning building.

Tom yanan binada sıkışmış çocukları kurtarmak için gücü dahilinde her şeyi yaptı.