Examples of using "Tool" in a sentence and their turkish translations:
Benim takım sandığını getir.
- Takım sandığını getir.
- Alet kutunu getir.
Benim bir aletim var.
Bizim güçlü bir aracımız var.
Aleti ustalıkla idare etti.
Sahiden dil bir araç olsaydı oldukça zayıf bir araç olurdu.
Çünkü sanat çok güçlü bir araç.
Tamam, bir araç daha.
Ekibine mühendislik için
Aleti nasıl kırdın?
Hayal gücü çok güçlü bir araçtır.
Bu alet hiçbir şeye yaramaz.
Abaküs bir hesaplama aracıdır.
Tom araç kulübesinde saklandı.
Çünkü dil sadece bir araçsa
Bunu bir görselleştirme aracı olarak kullanıyoruz.
Açıkçası, oldukça özelleştirilmiş bir araç.
Penseyi alet kutusuna koy.
Bu kullanmak için en iyi alet.
Şüphesiz bilgisayar, kıymetli bir alettir.
Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.
Kültürel görelilik yararlı bir araç olabilir.
Onu açmak için bir alete ihtiyacımız var.
Onu yapmak için özel bir alete ihtiyacın olacak.
Ben küçük bir parça kullanarak el fenerini onardım.
İnterlingua, uluslararası iletişim için modern bir araçtır.
Tom alet kutusunu garaja taşıdı.
Kurnaz hırsız bir alet kulübesinde saklandı.
Bugüne kadar icat edilmiş en önemli araç nedir?
Abaküs sayı saymada kullanılan bir araçtır.
- Bilgisayar modern bir araçtır.
- Bilgisayar modern bir alettir.
İngilizce uluslararası iletişim için temel bir araçtır.
Sihir numaraları bu durumu incelemek için oldukça etkili bir araç
Pekâlâ, öngörü için başka bir araçtan daha bahsedelim.
Ama sonuç olarak algoritma bir araçtır.
Tom, alet sandığından bir tornavida çıkardı.
Muplis Lojban cümleleri aramak için küçük bir araçtır.
- Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
- Eşeğe altın semer vursalar eşek yine eşektir.
Sözlük, dil öğrenmek için paha biçilmez bir araçtır.
- Alet kutusunda bir törpün var mı?
- Alet kutusunda bir eğen var mı?
Bu alet, dikkatsizce kullanılırsa çok tehlikeli olabilir.
Öyle güçlü ki, hem görüşü hem de sezgiyi birleştiriyor
Ben önce talimatları okumadan bu aleti kullanamam.
Metrik sisteme dönmeye üreticileri tarafından karşı çıkıldı.
Bir dil, iletişim aracı olmaktan daha fazlasıdır.
Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.
İnsanların ilk hesaplama aracına abaküs denir.
Yine de, bence hâlâ bir direnme aracı olabilir.
Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.
İngilizce bir haberleşme aracıdır.
Bu alet adama aittir. Lütfen onu ona götür.
Bu yüzden de ressam olarak favori tekniğim soyutlama.
Eskiden sadece köyümüze bakmak için kullandığımız bir araçtı.
Bıçağı böyle etrafında sallamak tehlikelidir.
Boş duran eller şeytanın aletidir.
Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
Bu sözlük hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir öğrenme aracıdır.
Okumak iyi bir hayatın yaşamasında temel bir araçtır.
Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.
Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır.
Aylaklık şeytanın atölyesidir.
Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.