Translation of "Tool" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Tool" in a sentence and their turkish translations:

Get my tool box.

Benim takım sandığını getir.

Bring your tool box.

- Takım sandığını getir.
- Alet kutunu getir.

I have a tool.

Benim bir aletim var.

We got a powerful tool.

Bizim güçlü bir aracımız var.

He handled the tool skillfully.

Aleti ustalıkla idare etti.

If language was a tool, it would honestly be a pretty poor tool.

Sahiden dil bir araç olsaydı oldukça zayıf bir araç olurdu.

Because art is a powerful tool.

Çünkü sanat çok güçlü bir araç.

OK, one more tool of foresight.

Tamam, bir araç daha.

She has designed a software tool

Ekibine mühendislik için

How did you break the tool?

Aleti nasıl kırdın?

Imagination is a very potent tool.

Hayal gücü çok güçlü bir araçtır.

This tool is good for nothing.

Bu alet hiçbir şeye yaramaz.

The abacus is a calculating tool.

Abaküs bir hesaplama aracıdır.

Tom hid in the tool shed.

Tom araç kulübesinde saklandı.

Because if language is just a tool,

Çünkü dil sadece bir araçsa

And use it for a visualization tool.

Bunu bir görselleştirme aracı olarak kullanıyoruz.

So clearly, it's a very specialized tool.

Açıkçası, oldukça özelleştirilmiş bir araç.

Put the pliers in the tool box.

Penseyi alet kutusuna koy.

This is the best tool to use.

Bu kullanmak için en iyi alet.

The computer is undoubtedly a valuable tool.

Şüphesiz bilgisayar, kıymetli bir alettir.

A wrench is a commonly used tool.

Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.

Cultural relativism can be a helpful tool.

Kültürel görelilik yararlı bir araç olabilir.

We need a tool to open it with.

Onu açmak için bir alete ihtiyacımız var.

You'll need a special tool to do it.

Onu yapmak için özel bir alete ihtiyacın olacak.

I fixed the flashlight using a small tool.

Ben küçük bir parça kullanarak el fenerini onardım.

Interlingua is a modern tool for international communication.

İnterlingua, uluslararası iletişim için modern bir araçtır.

Tom carried the tool box into the garage.

Tom alet kutusunu garaja taşıdı.

The crafty thief hid in a tool shed.

Kurnaz hırsız bir alet kulübesinde saklandı.

What is the most important tool ever invented?

Bugüne kadar icat edilmiş en önemli araç nedir?

An abacus is a tool used in counting.

Abaküs sayı saymada kullanılan bir araçtır.

A computer is a type of modern tool.

- Bilgisayar modern bir araçtır.
- Bilgisayar modern bir alettir.

English is a basic tool for international communication.

İngilizce uluslararası iletişim için temel bir araçtır.

Magic tricks provide a powerful tool to investigate this,

Sihir numaraları bu durumu incelemek için oldukça etkili bir araç

Alright, so let's talk about another tool for foresight.

Pekâlâ, öngörü için başka bir araçtan daha bahsedelim.

But then within that, the algorithm is a tool.

Ama sonuç olarak algoritma bir araçtır.

Tom took a screwdriver out of the tool chest.

Tom, alet sandığından bir tornavida çıkardı.

Muplis is a small tool for searching Lojban sentences.

Muplis Lojban cümleleri aramak için küçük bir araçtır.

A fool with a tool is still a fool.

- Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
- Eşeğe altın semer vursalar eşek yine eşektir.

The dictionary is an invaluable tool for learning languages.

Sözlük, dil öğrenmek için paha biçilmez bir araçtır.

Do you have a file in the tool chest?

- Alet kutusunda bir törpün var mı?
- Alet kutusunda bir eğen var mı?

This tool, if used carelessly, can be very dangerous.

Bu alet, dikkatsizce kullanılırsa çok tehlikeli olabilir.

It's a powerful tool that engages both sight and insight

Öyle güçlü ki, hem görüşü hem de sezgiyi birleştiriyor

I can't use this tool without reading the instructions first.

Ben önce talimatları okumadan bu aleti kullanamam.

Conversion to the metric system was opposed by tool manufacturers.

Metrik sisteme dönmeye üreticileri tarafından karşı çıkıldı.

A language is much more than just a communication tool.

Bir dil, iletişim aracı olmaktan daha fazlasıdır.

I need a tool for pulling weeds in my garden.

Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.

The first calculating tool of mankind is called an abacus.

İnsanların ilk hesaplama aracına abaküs denir.

However, I believe it can still be a tool of resistance,

Yine de, bence hâlâ bir direnme aracı olabilir.

Odor is a powerful tool for sending signals through the darkness.

Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.

- English is a means of communication.
- English is a communication tool.

İngilizce bir haberleşme aracıdır.

This tool belongs to the man. Please, take it to him.

Bu alet adama aittir. Lütfen onu ona götür.

And that's why my personal favorite tool as an artist is abstraction.

Bu yüzden de ressam olarak favori tekniğim soyutlama.

It used to be just a tool to look at our village.

Eskiden sadece köyümüze bakmak için kullandığımız bir araçtı.

It is dangerous to wield an edged tool in such a way.

Bıçağı böyle etrafında sallamak tehlikelidir.

- Idle hands are the devil's tool.
- Idle hands are the devil's workshop.

Boş duran eller şeytanın aletidir.

Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.

Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.

This dictionary is a good learning tool for both students and professors.

Bu sözlük hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir öğrenme aracıdır.

Reading is a basic tool in the living of a good life.

Okumak iyi bir hayatın yaşamasında temel bir araçtır.

A sharp tongue is the only edged tool that grows keener with constant use.

Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.

A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.

Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır.

- Idle hands are the devil's tool.
- The devil finds work for idle hands.
- Idle hands are the devil's workshop.
- Idleness is the devil's workshop.

Aylaklık şeytanın atölyesidir.

The 26th of September is the European Day of Languages. The Council of Europe wants to draw attention to the multilingual heritage of Europe, to foster the evolution of multilingualism in society and to encourage citizens to learn languages​​. Tatoeba, as an easy-to-use learning tool and an active community, promotes the study and appreciation of languages in a very practical way.

Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.