Translation of "Ticking" in Turkish

[clock ticking]

- The clock is ticking.
- The clock's ticking.

Saat tik tak yapıyor.

The clock was ticking.

Saat tik tak ediyordu.

The clock is still ticking.

Saat hâlâ çalışıyor.

[Bear] Remember, the clock is ticking.

Unutmayın, zaman geçiyor.

It starts simply by ticking a box.

Bu duygu bir kutucuğu onaylamakla başlar.

My alarm clock's ticking is too loud.

Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

Sami always believed that Layla was a ticking timebomb.

Sami her zaman Leyla'nın bir saatli bomba olduğuna inanıyordu.

The only sound to be heard was the ticking of the clock.

Duyulan tek ses saatin tik takıydı.

It's only when I can't sleep at night that the ticking of the clock bothers me.

Sadece gece uyuyamadığım zamanlar saatin tik tak sesleri beni rahatsız eder.