Examples of using "Tail" in a sentence and their turkish translations:
yani kuyruk
Benim kuyruğum acıyor!
Git artık peşimden.
Köpek kuyruğunu salladı.
Farenin kuyruğu uzun.
Herkes kendi yaptığıyla övünür.
Tom köpeğinin kuyruğunu yakaladı.
Köpek kuyruğunu sallıyordu.
Benim köpek kuyruğunu sallıyor.
Bugün bir balina kuyruğu gördüm.
Bir ineğin uzun bir kuyruğu vardır.
Köpeğimin uzun bir kuyruğu var.
Tom'un köpeğinin kuyruğuna bastım.
Cookie kuyruğunu salladı ve havladı.
Tom'un sincabının kabarık bir kuyruğu var.
Köpek hevesle kuyruğunu salladı.
Ayının kısa bir kuyruğu var.
Filin kısa bir kuyruğu vardır.
O köpeğin kısa bir kuyruğu var.
Tom'un bir kuyruğu yok.
Köpek kuyruğunu sallıyor.
Kedilerin bir kuyruğu ve dört bacağı var.
Bir balık kuyruğunu hareket ettirerek yüzmektedir.
O cins kedilerin kuyruğu yok.
Balık kuyruğunu hareket ettirerek yüzer.
Neredeyse köpeğin kuyruğuna basıyordun.
Bir köpek yavrusu kuyruğunu sallayarak beni izledi.
Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.
Bir köpeğin kuyruğunun üstüne basmayın.
Beni görünce, köpek kuyruğunu salladı.
Bu tür kedinin kuyruğu yoktur.
Köpeğimin çok uzun bir kuyruğu var.
Her zaman birisinin frag-kuyruğunda yolculuk yapmayın.
Çocuk köpeği kuyruğundan yakaladı.
Çocuk kediyi kuyruğundan yakaladı.
Bu tür kedinin kuyruğu yoktur.
Köpek kediyi kuyruğundan ısırdı.
Oğlan kediyi kuyruğundan yakaladı.
Bir kedinin bir kuyruğu ve dört bacağı var.
Bir kadının dili, bir kuzunun kuyruğu gibi sallanır.
Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder.
Bir inek kuyruğu ile sinekleri kovar.
Köpek kuyruğunu sallayarak sahibini takip ediyordu.
Köpek kuyruğunu sallayarak, sahibini izledi.
O kuyruğunu kıstırıp kaçtı.
Çocuk bir fareyi kuyruğundan tutuyordu.
Köpek balığı, kemikleri, kuyruğu ve hepsini yedi.
Köpek mutlu olduğunda kuyruğunu sallar.
Bir tavşanın uzun kulakları ve kısa bir kuyruğu var.
Papağanın kuyruğu bile diğerlerini kıskanç yapar.
Tilkinin uzun bir kuyruğu ve sivri kulakları vardır.
Köpeğin kuyruğuna basmamak için dikkatli ol.
Beş ayaklı kertenkele, kuyruğunu kesti.
Köpeğim bir kertenkeleyi kovaladı ve kuyruğunu ısırıp kopardı.
Kedi yavrusunun kuyruğunu çekmek Mary'nin yaramazlığıydı.
Uçağın arkasındaki kuyruk denge sağlar.
Kuş kuyruğunu sallayarak ağaçta oturuyordu.
Kuyruğunun üzerinde oturan büyük bir köpek, yangını izliyordu.
Köpek, balık, kemik, kuyruk ve hepsini yer.
Akreplerin kuyruklarının ucunda iğne vardır.
Tilkinin kuyruğu tavşanınkinden uzundur.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Azıcık aşım ağrısız başım olsun.
Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?
Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?
Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?
Bir aslanın kuyruğu olmaktansa bir köpeğin başı olmak daha iyidir.
Mezarlıkta, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan heykeli var.
Bir sıçan uzun, sivri dişleri ve uzun bir kuyruğu olan küçük bir hayvandır.
Bunun gibi küçük pençeleri ve kuyruğunda büyük bir zehir kesesi varsa
Kangru kuyruğu çorbası bir Avustralya yemeği olarak bilinir, çünkü kangrular Avustralya'da bulunurlar.
Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?
Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?