Translation of "Grabbed" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Grabbed" in a sentence and their turkish translations:

- She grabbed my hand.
- He grabbed my hand.

O, elimden yakaladı.

- Tom grabbed Mary's arm.
- Tom grabbed Mary's hand.

Tom, Mary'nin kolunu tuttu.

She grabbed my ass!

O kıçımı tuttu!

Tom grabbed his coat.

Tom ceketini tuttu.

Tom grabbed his bag.

Tom onun çantasını tuttu.

He grabbed my arm.

O, kolumu tuttu.

He grabbed her hand.

O onun elini tuttu.

He grabbed my breasts.

Memelerimi tuttu.

Mary grabbed her purse.

Mary çantasını tuttu.

She grabbed a shower.

O hızlı bir duş aldı.

She grabbed her purse.

Kendi çantasını yakaladı.

He grabbed my hand.

O, elimden yakaladı.

Tom grabbed my arm.

Tom kolumu tuttu.

Tom grabbed Mary's hand.

Tom, Mary'nin elini yakaladı.

The guard grabbed Tom.

Gardiyan Tom'u yakaladı.

Tom grabbed a flashlight.

Tom bir el feneri aldı.

Tom grabbed his keys.

Tom anahtarlarını tuttu.

Tom grabbed a weapon.

Tom bir silah kaptı.

Tom grabbed a chair.

Tom bir sandalye kaptı.

The guards grabbed them.

Gardiyanlar onları yakaladı.

The guard grabbed him.

Gardiyan onu yakaladı.

The guard grabbed her.

Bekçi onu yakaladı.

Tom grabbed Mary's wrist.

Tom Mary'nin bileğini yakaladı.

Tom grabbed my hand.

Tom elimi tuttu.

He grabbed her arm.

O onun kolunu tuttu.

Tom grabbed Mary's elbow.

- Tom, Mary'nin dirseğini kavradı.
- Tom, Mary'yi dirseğinden kavradı.

Sami grabbed my arm.

Sami kolumu yakaladı.

Tom grabbed his backpack.

Tom sırt çantasını tuttu.

The child grabbed the candy.

Çocuk şekeri yakaladı.

Someone grabbed me from behind.

Birisi beni arkamdan yakaladı.

I grabbed this for you.

Bunu senin için yakaladım.

Tom grabbed his dog's tail.

Tom köpeğinin kuyruğunu yakaladı.

Rushed over... grabbed hold of me.

hızla yanıma geldi ve bana tutundu.

Tom grabbed Mary by the hair.

Tom, Mary'yi saçından tuttu.

Tom grabbed Mary by the collar.

Tom, Mary'yi yakasından yakaladı.

He grabbed me by the collar.

O, beni yakamdan yakaladı.

Tom grabbed his coat and left.

Tom ceketini aldı ve çıktı.

Tom grabbed the book from Mary.

Tom Mary'den kitabı kaptı.

She grabbed her purse and left.

O, çantasını aldı ve gitti.

Mary grabbed her purse and left.

Meryem, çantasını alıp gitti.

Tom grabbed Mary by the arm.

Tom Mary'yi kolundan yakaladı.

I grabbed Tom by the elbow.

- Tom'u dirseğinden tuttum.
- Tom'u kolundan kavradım.

I grabbed Mary by the elbow.

Mary'yi dirseğinden yakaladım.

Tom grabbed his briefcase and left.

Tom çantasını aldı ve gitti.

She grabbed me by the shoulder.

O beni omzumdan tuttu.

Tom grabbed his backpack and left.

Tom sırt çantasını aldı ve gitti.

Tom grabbed Mary by the neck.

Tom Mary'yi boynundan yakaladı.

Tom grabbed Mary by the hand.

Tom, Mary'yi elinden yakaladı.

The policeman grabbed the boy's arm.

Polis, çocuğun kolunu yakaladı.

Tom grabbed his bag and left.

Tom çantasını kaptı ve gitti.

Tom grabbed me by the collar.

Tom beni yakamdan yakaladı.

Tom grabbed the money and ran.

Tom parayı kaptı ve koştu.

Sami grabbed Layla by the throat.

Sami, Leyla'yı boğazından yakaladı.

I grabbed Tom's umbrella by mistake.

Yanlışlıkla Tom'un şemsiyesini almışım.

Tom grabbed his camera and went outside.

Tom fotoğraf makinesini alıp dışarı çıktı.

He grabbed the rope and was saved.

O ipi yakaladı ve kurtuldu.

Suddenly, Tom grabbed his chest in pain.

Aniden Tom acı içinde göğsünü tuttu.

That man grabbed the young girl's wrist.

O adam genç kızın bileğini yakaladı.

Tom grabbed a chair and sat down.

Tom bir sandalye aldı ve oturdu.

I grabbed the dog by its collar.

Köpeği tasmasından yakaladım.

I heard something that grabbed my attention.

Dikkatimi çeken bir şey duydum.

He grabbed the rope with both hands.

O, ipi her iki eliyle kaptı.

Tom grabbed the rope with both hands.

Tom ipi iki eliyle yakaladı.

Tom grabbed the rope with one hand.

Tom tek elle ipi yakaladı.

I grabbed a book off the shelf.

Raftan bir kitap aldım.

Tom grabbed a hold of the rope.

Tom ipi tuttu.

Sami grabbed the blade in his hands.

Sami kılıcı elleriyle yakaladı.

He grabbed the chocolate away from his sister.

O kız kardeşinden çikolatasını kaptı.

Tom grabbed a letter opener off his desk.

Tom masasından bir mektup açacağı çıkardı.

Tom grabbed Mary to keep her from falling.

Tom onu düşmekten korumak için Mary'yi yakaladı.

The boy grabbed the cat by the tail.

Oğlan kediyi kuyruğundan yakaladı.

- He caught her hand.
- She grabbed his hand.

O onun elini yakaladı.

Tom grabbed his knife and cut the rope.

Tom bıçağını aldı ve ipi kesti.

Tom grabbed his knapsack and left the room.

Tom sırt çantasını aldı ve odadan ayrıldı.

Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying.

Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı.

Tom grabbed the phone out of Mary's hand.

Tom telefonu Mary'nin elinden kaptı.

He grabbed the letter out of my hand.

O, mektubu elimden kaptı.

She grabbed her cellphone and called her husband.

O, cep telefonunu kaptı ve kocasını aradı.

Tom grabbed the rope with his right hand.

Tom ipi sağ eliyle yakaladı.

- Tom grabbed my hand.
- Tom held my hand.

Tom elimi tuttu.

Tom grabbed the letter out of Mary's hand.

Tom mektubunu Mary'nin elinden aldı.

Tom grabbed a crowbar to use as a weapon.

Tom bir silah olarak kullanmak için bir levye aldı.

I grabbed my little sister's hand and started running.

Küçük kız kardeşimin elini tuttum ve koşmaya başladım.

Tom grabbed one of the shovels and started digging.

Tom küreklerden birini aldı ve kazmaya başladı.

Tom grabbed his briefcase and headed for the door.

Tom çantasını tuttu ve kapıya doğru yöneldi.

Tom yanked open the drawer and grabbed a pencil.

Tom çekmeceyi açtı ve bir kurşun kalemi kaptı.

Tom grabbed his rifle and pointed it at Mary.

Tom tüfeğini aldı ve Mary'ye doğrulttu.

Tom grabbed Mary by the throat and choked her.

Tom Mary'yi boğazından yakaladı ve onu boğdu.

Tom grabbed his coat and put it back on.

Tom paltosunu tuttu ve onu geri giydi.

Tom grabbed his umbrella and headed for the elevator.

Tom şemsiyesini aldı ve asansöre yönlendi.

Tom grabbed some paper towels and wiped his hands.

Tom birkaç kağıt havlu aldı ve ellerini sildi.

Tom grabbed his jacket and headed out the door.

Tom ceketini aldı ve yola koyuldu.

Tom grabbed his guitar and headed for the door.

Tom gitarını aldı ve kapıya doğru gitti.

Tom grabbed his coat and headed for the door.

Tom ceketini yakaladı ve kapıya yöneldi.

Tom grabbed Mary's right hand with his left hand.

Tom sol eliyle Mary'nin sağ elini yakaladı.

She grabbed her towel and headed for the beach.

O havlusunu kaptı ve plaja gitti.

Tom grabbed a towel and headed for the pool.

Tom bir havlu aldı ve havuza yöneldi.

Tom grabbed his lunch pail and headed for school.

Tom öğle yemeği sefer tasını aldı ve okula gitti.