Translation of "Surprisingly" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Surprisingly" in a sentence and their turkish translations:

And perhaps surprisingly,

Ayrıca şaşırtıcı bir şekilde,

They're surprisingly good.

Onlar şaşırtıcı biçimde iyiydi.

Tom is surprisingly agile.

Tom beklenmedik biçimde çevik.

Tom is surprisingly strong.

Tom şaşırtıcı şekilde güçlü.

Tom seems surprisingly calm.

Tom şaşırtıcı derecede sakin görünüyor.

Tom was surprisingly nice.

Tom şaşırtıcı biçimde güzeldi.

The doll was surprisingly lifelike.

Bebek şaşırtıcı bir biçimde canlı gibiydi.

Her English was surprisingly good.

İngilizcesi şaşılacak kadar iyiydi.

Tom's French is surprisingly good.

Tom'un Fransızcası şaşırtıcı biçimde iyi.

His English was surprisingly good.

İngilizcesi şaşılacak kadar iyiydi.

Surprisingly, I agree with Tom.

Şaşırtıcı bir şekilde, Tom'la aynı düşüncedeyim.

Tom's French was surprisingly good.

Tom'un Fransızcası şaşırtıcı biçimde iyiydi.

This film was surprisingly interesting.

Bu film şaşırtıcı şekilde ilginç.

Tom's room was surprisingly tidy.

Tom'un odası şaşırtıcı şekilde düzenliydi.

Surprisingly, I felt very safe.

Şaşırtıcı bir şekilde kendimi çok güvende hissettim.

Tom is doing surprisingly well.

Tom şaşırtıcı derecede iyi yapıyor.

Tom's soup tasted surprisingly good.

Tom'un çorbasının tadı şaşırtıcı derecede iyiydi.

But there's a surprisingly insidious counterstory --

Ama şaşırtıcı derecede karşıt bir teori daha var,

Surprisingly, he was good at singing.

Şaşırtıcı biçimde, şarkı söylemede iyiydi.

Tom is surprisingly good at French.

Tom, Fransızcada şaşırtıcı derecede iyi.

Maria completed her homework surprisingly quickly.

Maria ödevini şaşırtıcı bir şekilde çabucak tamamladı.

But at night, they are surprisingly hostile.

Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.

The stock market was surprisingly quiet today.

Borsa bugün şaşırtıcı biçimde sakindi.

His unorthodox fighting style was surprisingly effective.

Onun alışılmışın dışında mücadele tarzı şaşırtıcı şekilde etkiliydi.

Surprisingly, he swims even on cold days.

Şaşırtıcı bir şekilde, soğuk günlerde bile yüzer.

Surprisingly he is a very good boy.

Şaşırtıcı biçimde o çok iyi bir çocuk.

My method is surprisingly simple, but highly effective.

Benim yöntemim şaşırtıcı derecede basit, ama son derece etkili.

It also means that they are surprisingly good swimmers.

Aynı zamanda şaşırtıcı derecede iyi yüzücüler.

But using a surprisingly gentle language, they get along.

Fakat şaşırtıcı ölçüde nazik bir dil kullanarak geçinmeyi başarıyorlar.

Surprisingly enough, he turned out to be a thief.

Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.

Hanako turned out to be a surprisingly nice person.

Hanako'nun şaşırtıcı şekilde hoş bir insan olduğu ortaya çıktı.

This book is surprisingly easy to read, isn't it?

Bu kitabı okumak şaşırtıcı biçimde kolay, değil mi?

Surprisingly, two weeks passed and he was sitting the courtroom.

Şaşırtıcı bir şekilde iki hafta geçti ve mahkemede oturuyordu.

My method is surprisingly simple, but the impact is big.

Yöntemim şaşırtıcı şekilde basit, ama etkisi büyük.

Or even more surprisingly, why American or European producers can smash the competition

Yada işin daha ilginci, neden Amerikan yada Avrupalı üreticiler rekabeti kırabiliyor

These nocturnal displays are surprisingly common. Three quarters of all marine animals create bioluminescence,

Şaşırtıcı ama gece ortaya çıkan bu görüntülere sıkça rastlanır. Tüm deniz hayvanlarının üçte biri biyolüminans yaratır.

They’re actually surprisingly agile, they can spin around pretty much on a 20 cent piece.

Şaşırtıcı derecede çeviktirler, küçük bir bozuk paranın etrafında dönebilecek kadar.

I never really thought about this until now, but the lane markers on the freeway are surprisingly long.

Ben gerçekten şimdiye kadar bunun hakkında hiç düşünmedim ama otobandaki şerit belirteçleri şaşırtıcı biçimde uzun.