Translation of "Strings" in Turkish

Most guitars have six strings.

Birçok gitarın altı teli var.

The strings are tied together.

İpler birlikte bağlandılar.

There are no strings attached.

Kısıtlama yok.

- I know who is pulling the strings.
- I know who's pulling the strings.

İpleri kimin tuttuğunu biliyorum.

He can pull strings for you.

O, senin için torpil yapabilir.

The strings need to play together.

Telli çalgıların birlikte çalması gerekiyor.

One of the piano strings is broken.

Piyano tellerinden birisi kırılmış.

Who's pulling the strings behind the scenes?

Arkada ipler kimin elinde?

How many strings do most harps have?

Arplerin kaç teli vardır?

There are no strings on this guitar.

Bu gitarda hiç tel yok.

Where can I buy guitar strings around here?

Bu civarda gitar tellerini nerede satın alabilirim?

Tom wrapped the package and tied it with strings.

Tom paketi sardı ve iplerle bağladı.

She wrapped the package and tied it with strings.

Paketi sarıp iple bağladı.

I haven't put new strings on my guitar in a long time.

Uzun süre gitarıma yeni tel takmadım.

Laura adored him, and he was ready to kiss her shoe-strings.

Laura ona bayıldı ve o onun ayakkabı bağlarını öpmeye hazırdı.

Tom put new strings on the old guitar that he had just bought.

Tom aldığı eski gitara yeni teller taktı.

He put new strings on the old guitar that he had just bought.

Yeni aldığı telleri eski gitarına taktı.

Tom can probably pull some strings for you and get you into that school.

Tom muhtemelen senin için torpil yapabilir ve seni o okula alabilir.