Examples of using "Spilled" in a sentence and their turkish translations:
Tom sütü döktü.
Tom kahvesini döktü.
Ben içkimi döktüm.
Şarabımı döktüm.
Tom içkisini döktü.
Ben sütü döktüm.
Tom baklayı ağzından çıkardı.
Kahvelerini döktüler.
Tom çorbasını döktü.
Tom birasını döktü.
Kahveni döktün.
Geçmişe mazi derler.
Sütü kazara döktüm.
Tom neredeyse kahvesini döküyordu.
Tom kendi üstüne kahve döktü.
Neredeyse kahvemi döküyordum.
Sütün hepsi döküldü.
Yumurtayı yere döktüm.
Kahveyi masanın üzerine döktü.
Tom içkisini Mary'nin üstüne döktü.
Tom masanın üzerine mürekkep döktü.
İnsanlar olmuşla ölmüşe çare yok.
Ben senin masa örtüne kahve döktüm.
Tom Mary'ye baklayı ağzından çıkardı.
Tom gömleğine kahve döktü.
Tom masaya kahve döktü.
Tom gömleğinin üzerine şarap döktü.
Tom gömleğinin üstüne çorba döktü.
Tom içkisini kendi üstüne döktü.
Pantolonuma kahve döktüm.
Neredeyse kahveyi klavyeme döküyordum.
Tom gömleğine biraz şarap döktü.
Kahvemi halıya döktüm.
Kravatına biraz ketçap döktün.
Tom gömleğine biraz şarap döktü.
Kim sütü yere döktü?
- Yere kim mürekkep döktü?
- Mürekkebi yere kim döktü?
Tom gömleğimin her yerine kahve döktü.
Gömleğimin her yerine kahve döktüm.
Şimdiye kadar ne kadar petrol sızdı?
Aslında ne kadar petrol dökülmüş?
Tom, Mary'nin bütün elbisesinin üzerine kahve döktü.
Maalesef masa örtüsüne kahve döktüm.
O, içkisini tüm elbisemin üzerine döktü.
O, içkisini tüm smokinimin üzerine döktü.
Baklayı ağzından çıkarmanın tam zamanı.
Kahveyi neredeyse klavyeme döküyordum.
Boyayı döken kişi sen misin?
Kahvenizi döktünüz.
Neredeyse kahvemi klavyeye döküyordum.
Sami polis sorgulama odasında her şeyi döktü.
Tom çayını döktü.
Yeni gömleğime biraz meyve suyu döktüm.
Tom diz üstü bilgisayarına bir bardak süt döktü.
Tom beyaz gömleğine biraz kırmızı şarap döktü.
Tom, Mary'nin beyaz elbisesinin her yerine kırmızı şarap döktü.
Su şişem az önce bilgisayarımın üstüne devrildi.
Bakın, orman bizi bu büyük açıklığa getirdi.
Tom bir bardak sütünü dökerken Mary "Hayıır!" diye bağırdı.
- Uçuş görevlisi kazara Tom'un üstüne biraz sıcak kahve döktü.
- Uçuş görevlisi yanlışlıkla Tom'un üzerine biraz sıcak kahve döktü.
Tom içkisini döktü, bu yüzden ona bir tane daha aldım.
Tom klavyesinin üzerine bir fincan kahve döktü.
Tom Mary'ye çarptı ve içkisini ona döktü.
Çocuk mürekkebi döktü ama böyle olsun istemedi.
Boşuna üzülme.
Tom çay havluları nerede? Kahveyi döktüm.
Her yıl okyanusa ne kadar petrol dökülür?
Tom beyaz halı üzerine mavi boya kutusunu döktü.
Komşunun kedisi süt fincanını zemin karoları üzerine döktü.
Tom, bilgisayarına kahve döken kişinin Mary olduğundan şüphelendi.
Elektrik prizine reçel döktüm ve bir kısa devre vardı.
Bana süpürge ve faraşı ver lütfen. Yere bazı kırıntılar döktüm.
Tom otururken, masaya çarptı ve kahvesi masa örtüsüne döküldü.
Koluna biraz batarya asidi döktüğümde en iyi gömleklerimden birini mahvettim.