Examples of using "Sharing" in a sentence and their turkish translations:
- Paylaşımınız için teşekkür ederim.
- Paylaşımın için teşekkürler.
- Paylaştığın için sağ ol.
- Paylaşım için teşekkürler.
güven vermenin,
- Paylaştığın için sağ ol.
- Paylaşım için teşekkürler.
Bunu paylaştığın için teşekkürler.
Paylaşım önemli.
Bunu paylaştığın için teşekkürler.
Biz senin işini paylaşıyoruz.
Biz maliyeti paylaşıyoruz.
Sırlarını paylaşmak kolay değil.
Düşüncelerini paylaştığın için teşekkürler.
sonra umarım kasıtlı bir paylaşımda da bulunabiliriz.
Bu durumda paylaşma ekonomimiz devreye girer
Masamı paylaşmaktan rahatsız olmam.
Ben bunu Tom'la paylaşmıyorum.
Bir banyoyu paylaşmak o kadar da kötü değildir.
Nakido bir dosya paylaşım platformudur.
Bunu benimle paylaştığın için teşekkürler.
Masanı paylaşmamın sakıncası var mı?
Bunu onlarla paylaşmıyorum.
Bunu onunla paylaşmıyorum.
Bunu onunla paylaşmıyorum.
Avlanma sahalarını büyük kedilerle paylaşıyorlar.
ama böyle bir paylaşım olabilirmiş
Avukat ile ücreti paylaşıyorlarmış arkadaşlar
Bu kentin bisiklet paylaşım hizmeti vardır.
Masanızı paylaşmamın bir sakıncası var mı, bayım.
Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.
Tom John ile bir daire paylaşıyor.
Odayı onuna paylaşmanın benim için sakıncası yok.
Tom'la bir odayı paylaşmayı umursamıyorum.
- Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek öğrenci ha? Bu oldukça tuhaf bir durum.
- Bir şemsiyeyi iki erkek öğrenci mi paylaşıyor? Ne tuhaf.
Onunla bir oda paylaşmaktan rahatsızlık duymam.
Singapur ve Güney Kore pasaportlarının her biri,
Öğretmenler Günü geliyor. Herkes paylaşır onu zaten.
Büyükannenizle aynı fırçayı kullanmak istemezdiniz.
Herkes kendisi için paylaşmanın mutluluğunu araştırmalı.
Odamı seninle paylaşmakta hiç problemim yok.
Bunu üç çelişki paylaşarak yaptım:
kişisel bilgilerimizi daha fazla paylaşma heveslisi olabiliyoruz.
Bugün çalışma kitabımı unuttum. Seninkini paylaşsak sorun olur mu?
Odayı paylaştığım kişi olan Tom dağınıktır.
Tom, onunla bir odayı paylaştığım adam, dağınık.
Yatak odanı paylaştığın kıza ne oldu?
ve bulgumuzu ilk defa şu an paylaşıyorum.
Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek öğrenci ha? Bu oldukça tuhaf bir durum.
Tom, apartmanı paylaştığım kişi, geçen ay taşındı.
Ama bu sözleri gördüğüm an bunlarda paylaşmaya değer bir şey gördüm.
Benim sınıfımda sadece bir dersi paylaşmak değil daha fazla şeyi ifade ediyor...
O odada olup o adamlarla patates kızartması paylaşmaktan mutluydum.
evliliğin paylaşılmasına ilişkin bir sözleşme anlaşması olarak inisiyatifini çağırdı