Translation of "Sally" in Turkish

What happened, Sally?

Ne oldu, Sally?

My name is Sally.

Adım Sally.

I miss talking with Sally.

Sally ile konuşmayı özlüyorum.

- Sally is two years senior to Ken.
- Sally is two years older than Ken.

Sally Ken'den iki yaş daha büyük.

Sally met Harry at the station.

Sally istasyonda Harry ile karşılaştı.

Sally was constantly changing her hairstyle.

Sally saç stilini sürekli değiştiriyordu.

Sally gave him a Christmas present.

Sally ona bir noel hediyesi verdi.

Sally made her brother clean the bathroom.

Sally erkek kardeşine banyoyu temizletti.

Harry is ashamed of having lied to Sally.

Harry, Sally'ye yalan söylediği için utanıyor.

Sally earns her living by giving piano lessons.

Sally, piyano dersleri vererek geçimini sağlıyor.

Sally and I work in the same office.

Sally ve ben aynı ofiste çalışıyoruz.

You and Sally used to eat a lot.

Sen ve Sally çok yemek yerdin.

Sally has been on a diet since last month.

Sally geçen aydan beri diyettedir.

Sally continued to make excuses and blamed the dog.

Sally bahaneler üretmeye devam etti ve köpeği suçladı.

- Sally lost the contact lenses she had bought the day before.
- Sally lost the contact lenses she had purchased the previous day.

Sally bir gün önce aldığı kontak lensleri kaybetti.

Sally exchanged a twenty-dollar bill for five-dollar bills.

Sally, yirmi-dolarlık bir banknotu beş dolarlık banknotlarla değiştirdi.

Sally Ride attended Stanford University where she earned four degrees.

Sally Ride, dört derece kazandığı Stanford Üniversitesine katıldı.

Sally didn't exactly agree with Bill, but she supported him.

Sally, Bill'le tamamen aynı fikirde değildi ama onu destekledi.

Beth argued that Sally was only pretending to be innocent.

Beth, Sally'nin yalnızca suçsuz numarası yaptığını iddia etti.

Mary and Sally have a relationship of commensalism with each other.

- Meryem ile Selime arasında kommensalist bir ilişki var.
- Meryem ile Selime'nin yancılık üzerine kurulu bir ilişkisi var.

Sally was very sad about not going home for the holidays.

Sally tatiler için eve gidememe hakkında çok üzgündü.

Everyone opposed it, but Sally and Bob got married all the same.

Herkes ona karşı çıktı fakat buna rağmen Sally ve Bob evlendiler.

Sally has bought a new dress, but she hasn't worn it yet.

Sally yeni bir elbise satın aldı fakat henüz giymedi.

In 1986, Sally Ride published a children's book titled To Space and Back.

1986'da Sally Ride To Space and Back başlıklı bir kitap yayınladı.

Sally admitted that she borrowed the scarf but said she was not guilty.

Sally şalı ödünç aldığını kabul etti, ama suçlu olmadığını söyledi.

Sally was absent from school for two weeks, so she has to work hard to catch up with her class.

Sally iki haftadır okulda yok, bu yüzden sınıfa yetişmek için çok sıkı çalışmak zorunda.