Translation of "Riding" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Riding" in a sentence and their turkish translations:

- I'm riding with him.
- I'm riding with her.

Onunla yolculuk ediyorum.

- Tom is riding a bicycle.
- Tom is riding his bike.

Tom bisikletine biniyor.

He enjoys horseback riding.

O, ata binmeyi sever.

I really like riding.

Biniciliği gerçekten seviyorum.

I'm riding with them.

Onlarla yolculuk ediyorum.

Tom loves riding motorcycles.

Tom motosiklete binmeyi sever.

I enjoy horseback riding.

Ata binmekten hoşlanırım.

Let's go horseback riding.

Ata binmeye gidelim.

They are not riding, relax

ata binmiyorlar rahat olun

Karen's skirt is riding up.

Karen'in eteği yukarı çıkıyor.

He is riding a bicycle.

O, bir bisiklet sürüyor.

They are riding very fast.

Onlar çok hızlı sürüyorlar.

I'm out riding my bike.

Dışarıda bisikletime biniyorum.

Tom is riding a bicycle.

Tom bir bisiklet kullanıyor.

I am riding a motorcycle.

Motosiklet sürüyorum.

Tom doesn't like riding buses.

Tom otobüs sürmeyi sevmez.

Batman is riding his batmobile.

Yarasa adam, yarasa aracına biniyor.

I prefer walking to riding.

Yürümeyi bisiklete binmeye tercih ederim.

I really like riding motorcycles.

Gerçekten motosiklete binmeyi severim.

I really like riding horses.

Gerçekten ata binmeyi severim.

I prefer riding to walking.

Bisiklete binmeyi yürümeye tercih ederim.

Tom is riding his bicycle.

Tom bisikletini sürüyor.

We're all riding our bikes.

Hepimiz bisikletlerimizi sürüyoruz.

I was riding my motorcycle.

- Motosikletime biniyordum.
- Motosikletimi sürüyordum.
- Motosikletimi kullanıyordum.

I like riding my bike.

Bisikletime binmeyi seviyorum.

Fadil is riding his bicycle.

Fadil bisikletine biniyor.

We went horseback riding yesterday.

Dün ata binmeye gittik.

I don't like riding buses.

Otobüse binmekten hoşlanmam.

Tom was riding his bike.

Tom bisikletine biniyordu.

I don't enjoy horseback riding.

- Ata binmekten hoşlanmam.
- At sırtında gitmekten keyif almıyorum.

Sami was riding that motorbike.

- Sami o motosiklete biniyordu.
- Sami o motosikleti kullanıyordu.
- Sami o motosikleti sürüyordu.

I like riding a bike.

Bisiklete binmek hoşuma gider.

I don't like riding bikes.

Bisiklete binmeyi sevmiyorum.

She enjoys riding a bicycle.

O bisiklet sürmekten hoşlandı.

- Riding a horse is great fun.
- Riding a horse is a lot of fun.

Ata binmek çok eğlencelidir.

- Tom and Mary both like riding horses.
- Both Tom and Mary like riding horses.

- Tom ve Mary her ikisi de atlara binmeyi severler.
- Hem Tom hem de Mary ata binmeyi sever.

- Tom and I both like riding horses.
- Both Tom and I like riding horses.

Tom ve ben ikimiz de atlara binmeyi severiz.

- Both Tom and Mary like riding motorcycles.
- Tom and Mary both like riding motorcycles.

Hem Tom hem de Mary motosiklet sürmeyi sever.

These ants are riding an ancestor

atamı biniyor bu karıncalar

The children are riding their bikes.

- Çocuklar bisikletlerine biniyorlar.
- Çocuklar bisikletlerini kullanıyorlar.
- Çocuklar bisikletlerini sürüyorlar.

She enjoys dancing and horseback riding.

O dans etmeyi ve ata binmeyi sever.

She went horse-riding this morning.

Bu sabah at-binmeye gitti.

I don't like riding the subway.

Ben metroya binmeyi sevmiyorum.

Horse riding is an expensive hobby.

Ata binmek pahalı bir hobidir.

I used to go horseback riding.

Ben ata binmeye giderdim.

I'd like to try horseback riding.

At biniciliğini denemek istiyorum.

Riding a horse is really thrilling.

Bir ata binmek gerçekten heyecan verici.

Tom is good at riding horses.

- Tom ata binmekte iyidir.
- Tom atlara binmede iyidir.

Did you try riding Tom's bicycle?

Tom'un bisikletine binmeyi denedin mi?

I've never tried riding a unicycle.

Tek tekerlekli bisiklet sürmeyi hiç denemedim.

Do you like riding a bicycle?

Bisiklete binmeyi sever misin?

riding a bike was a special case

bisiklete binmek özel bir durumdu

These ants are riding on a caterpillar

bu karıncalar tırtıla biniyorlar

Riding double on a bicycle is dangerous.

Bir bisiklete iki kişi binmesi tehlikelidir.

I saw several women riding their bicycles.

Birkaç kadının bisikletlerine bindiğini gördüm.

I don't know anything about riding horses.

Ata binmek konusunda hiçbir şey bilmiyorum.

He died in a horse riding accident.

O bir at biniciliği kazasında öldü.

I want to try riding a horse.

Bir ata binmeyi denemek istiyorum.

Tom and Mary both like riding horses.

Hem Tom hem de Mary ata binmeyi sever.

Tom was riding in the back seat.

Tom arka koltukta gidiyordu.

Tom was riding on his father's shoulders.

Tom babasının omuzlarına biniyordu.

A prince arrived, riding a white horse.

Bir prens geldi, beyaz bir ata biniyordu.

He is good at riding a horse.

O, bir ata binmede iyidir.

Tom isn't used to riding a motorcycle.

Tom motosiklete binmeye alışkın değildir.

We were riding a moped at night.

Biz geceleyin bir moped kullanıyorduk.

I've never seen Tom riding a motorcycle.

Tom'un motosiklet kullandığını hiç görmedim.

I can't imagine Tom riding a motorcycle.

Tom'un motosiklet kullandığını düşünemiyorum.

Tom is riding a dragon around Boston.

Tom ejderha üstünde Boston'un etrafını turluyor.

Always wear a helmet when you're riding.

- Araç sürerken her zaman kask takın.
- Motor ve bisiklete binerken her zaman kask takın.

- Tom is riding high these days.
- Tom's riding high these days.
- Tom's doing very well these days.

Tom bu günlerde başarılı.

Is the motor skill for riding a bike.

bisiklet sürmek için gereken motor becerisidir.

He applied for admission to the riding club.

Binicilik kulübüne kabul için başvurdu.

The boy riding a bicycle is my brother.

Bisiklete binen çocuk benim erkek kardeşimdir.

I've always wanted to try riding a horse.

Her zaman bir ata binmeyi denemek istedim.

- I'm going with Tom.
- I'm riding with Tom.

Tom'la yolculuk yapıyorum.

I really like riding my bike to school.

Okula giderken gerçekten bisikletime binmeyi seviyorum.

Riding a horse is a lot of fun.

Ata binmek çok eğlencelidir.

I broke both my legs riding a bicycle.

Bir bisiklete binerken iki bacağımı da kırdım.

Fadil was riding a bicycle through the alley.

Fadıl sokakta bisiklet sürüyordu.

I don't like riding a bicycle very much.

Bisiklete binmekten çok fazla hoşlanmıyorum.

I want to see Tom riding his unicycle.

Tom'un tek tekerlekli bisikletine binmesini görmek istiyorum.

Tom has been riding the bus to work.

Tom işe gitmek için otobüse biniyordu.

I like riding horses from time to time.

Zaman zaman atlara binmeyi severim.

You cannot be too careful in riding a bicycle.

Bisiklet sürerken çok dikkatli olamazsın.

riding into the countries on horseback, as you do,

at sırtında ülkeleri geziyordu

The car he was riding crashed into a train.

Onun sürdüğü araba bir trene çarptı.

You should wear a helmet when riding a motorcycle.

Motosiklet sürerken bir kask takmalısın.

I found him riding a bicycle in the park.

Onu parkta bir bisiklete binerken buldum.

Tom taught me everything I know about riding horses.

Tom atlara binme hakkında bildiğim her şeyi bana öğretti.