Translation of "Regained" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Regained" in a sentence and their turkish translations:

Tom regained consciousness.

Tom'un bilinci yerine geldi.

Tom never regained consciousness.

Tom asla yeniden bilinç kazanmadı.

Tom has regained consciousness.

Tom yeniden bilinç kazandı.

Tom regained his balance.

Tom dengesini yeniden kazandı.

Tom hasn't regained consciousness.

Tom yeniden şuur kazanmadı.

Tom regained his sight.

- Tom tekrar görmeye başladı.
- Tom görme yetisine yeniden kavuştu.

Tom hasn't regained consciousness yet.

Tom henüz bilinci yeniden kazanmadı.

She regained consciousness in the hospital.

O, hastanede bilincine tekrar kavuştu.

He regained consciousness in the hospital.

O, hastanede bilincini yeniden kazandı.

Yesterday, my aunt regained her sight.

Dün, halam görüşünü yeniden kazandı.

I have finally regained my regular form.

Nihayet sürekli formumu yeniden kazandım.

It looks like you've regained your confidence.

Güvenini yeniden kazanmış gibi görünüyorsun.

He regained consciousness and was able to talk.

O bilincini tekrar kazandı ve konuşabildi.

The man regained the use of his left arm.

Adam sol kolunun kullanımını yeniden kazandı.

Ten minutes after the knockout, the boxer regained consciousness.

Nakavttan on dakika sonra boksör yeniden bilincini kazandı.

Estonia regained its independence, but we were left with nothing.

Estonya bağımsızlığını tekrar kazandı fakat elimizde hiçbir şey kalmamıştı.

Sami thought he had regained control of his complicated life.

Sami karışık yaşantısının kontrolünü ele geçirdiğini düşünüyordu.

He had regained some movement and feeling years after his accident.

geçirdiği kazadan uzun yıllar sonra bazı hareket ve duyguları geri döndü.

After being in a coma for three weeks, Tom regained consciousness.

Üç hafta boyunca komada kaldıktan sonra, Tom'un bilinci yerine geldi.

A boxer regained his consciousness ten minutes after he was knocked-out.

Bir boksörün nakavt edildikten on dakika sonra bilinci yerine geldi.

At least for a time they regained their freedom from the Ottoman yoke.

En azından bir süre Osmanlı boyunduruğundan özgürlüklerini geri kazandılar.

- When I came to myself, I was in the hospital.
- When I came to, I was in the hospital.
- When I regained consciousness, I was in the hospital.

Kendime geldiğimde hastanedeydim.

- When he came to, he was lying in the park.
- When he came round, he was lying in the park.
- When he regained consciousness, he was lying in the park.

O geldiğinde o parkta uzanıyordu.