Examples of using "Qualified" in a sentence and their turkish translations:
Sen niteliklisin.
Tamamen vasıflıyım.
Ben nitelikli miyim?
Tom tam nitelikli.
Tom oldukça nitelikli.
Kulağa kusursuz bir şekilde nitelikli geliyorsun.
Sen niteliklisin, değil mi?
O, terfi için niteliklidir.
Sekkura nitelikli bir şef.
Hiç nitelikli adaylar yok mu?
Öğretmenlerimiz hayli niteliklidirler.
Tom daha nitelikli olabilir.
Bu staj için nitelikli değilim.
Tom'un nitelikli olduğunu sanmıyorum.
Daha kalifiye birisini işe almış olmaları gerekiyordu.
Daha nitelikli birini işe almamız gerekirdi.
O, bir avukat olmak için niteliklidir.
Tom bu iş için nitelikli.
O, bir hemşire olarak niteliklidir.
John, Peter'dan daha niteliklidir.
Onu yapmak için nitelikli miyim?
Tom iş için nitelikli değil.
Ben neredeyse Tom kadar nitelikliyim.
Tom o iş için nitelikli değil.
Daha vasıflı olduğumu düşünmüyor musun?
Onu yapmak için nitelikli değilim.
- Tom Mary kadar nitelikli değil.
- Tom Mary kadar nitelikli değildir.
Ben yüksek nitelikli bir profesyonel değilim.
O bir doktor olarak nitelendirilir.
Bunu yapmak için kim nitelikli?
Tom'un nitelikli olduğuna inanmıyorum.
Tom, Mary'den daha niteliklidir.
O iş için nitelikli değilim.
Tom bunu yapmak için nitelikli mi?
Bunu yapmak için nitelikli misiniz?
Bir İngilizce öğretmeni olarak kalifiyedir.
Ben bu işi yapmak için nitelikli değilim.
Lider olmak için nitelikli değilsin.
Jones iş için iyi nitelikli.
Bir doktor olmak için niteliklisin.
Neredeyse Tom kadar nitelikliyim.
O, iş için kalifiye değil.
Onu hayli nitelikli bir çalışan olarak düşünüyorlar.
Tom lisede öğretmek için nitelikli değil.
Tom kesinlikle iş için nitelikli.
Nitelikli eleman bulmak zorlaşıyor.
Onlar iş için nitelikli olmadığımı söyledi.
Bunu yapmak için vasıflı tek kişiyim.
Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti.
Nitelikli öğretmenlere acil bir ihtiyaç vardır.
- Benim bu iş için nitelikli olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce bu iş için nitelikli miyim?
Tom bir kalp cerrahı olmak için niteliklidir.
Tom kesinlikle işi yapmak için nitelikli değil.
Onun iş için çok kalifiye olduğunu düşünüyorum.
Kurallara bakılırsa, o, iş için nitelikli değil.
O hayli nitelikli bir çalışan olarak düşünülüyor.
O, iş için ondan daha nitelikli değil.
Nitelikli dokunulmazlık üzerine dava açmaya devam edeceğiz.
Aklımdakileri söylemek için yeterli olduğumu düşünmüyorum.
Tom bu iş için Mary kadar vasıflı değil.
Nitelikli olmama rağmen işi almadım.
Size daha nitelikli elemanların olduğu bir liste hazırladım.
29 kalifiye kişiden sadece 15'i mesajıma yanıt verdi,
Tom o iş için senin olduğundan daha nitelikli değil.
Bu iş için kimin nitelikli olduğunu bildiğim tek kişisin.
Bu eğitim sistemi sadece yüksek vasıflı uzman yetiştirmiyor.
Görev için kalifiye olması onun en az iki yılını alacak.
Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.