Translation of "Pillar" in Turkish

Sami was a pillar in the community.

- Sami toplulukta bir direkti.
- Sami toplulukta önemli bir kişiydi.
- Sami cemaatte önemli bir kişiydi.

Layla was a pillar of the community.

Leyla cemaatin bir direğiydi.

He stood motionless, like a pillar of salt.

O bir tuz direği gibi hareketsiz duruyordu.

Layla quickly became a pillar of her community.

Leyla hızla topluluğunun bir direği oldu.

A large pillar obstructs the view of the lake.

Büyük bir direk göl manzarasını engelliyor.

Sami is a pillar of his church in Toronto.

Sami, Toronto'daki kilisesinin önemli bir destekçisidir.

Who would grow up to be the pillar of the family.

büyüyecek ve evin direği olacaktı.

pillar , as Al-Azhar saw this marriage as a disrespect for women and a loss of

konu ve hükmün çıkarılması hakkında yorum yapmak